SN: Kriz yönetiminin kalitesi ölü sayısı ile ölçülecek

Dünyada hızla yayılan koronavirüs ve İdlib’deki durum, Alman gazetelerinde yer alan konular arasında.

SN: Kriz yönetiminin kalitesi ölü sayısı ile ölçülecek

Frankfurter Allgemeine Zeitung Türkiye ve Rusya'nın İdlib’de ateşkes kapsamında kararlaştırdığı ortak devriyenin ilk turunun yapılmasını yorumluyor:

"Rus askeri polislerinin Suriye ordusunun etrafını kuşattığı Türk gözlem noktalarına giden Türk askeri konvoylarına eşlik etmesi olumlu bir işaret. Böylece yeniden müzakere masasına dönülmesi ve Cenevre’de BM’nin şemsiyesi altında belki de Suriye ve İdlib için siyasi bir çözüm bulunması için zaman kazanıldı. Sonuç olarak İdlib’de (Beşar) Esad tarafından yerinden yurdundan edilen milyonlarca insan kendilerini tehdit altında hissediyor. Büyük umutlara kapılmamalı. Çünkü Esad İdlib'i de yeniden iktidarına dahil etme konusunda hiçbir şüpheye yer bırakmıyor. Rejime bağlı birlikler ile onların kuşattığı gözlem noktalarındaki Türk askerleri arasında yeni bir savaş çıkabilir. Çünkü Erdoğan her saldırıya misilleme ile yanıt vermek istiyor."

Stuttgarter Nachrichten ise dünya genelinde giderek yayılan koronavirüse ayırdığı yorum sütünunda şu görüşlere yer veriyor:

"Korona pandemisiyle geçen her gün, siyasette şimdiye kadar kesin olarak görülen şeyleri sorguya açıyor. Tıpkı özgürce seyahatin geçici olarak sonlanması gibi. Bu otomatik olarak Avrupa'daki seyahat özgürlüğünün koronavirüsün ilk siyasi kurbanı olduğu anlamına gelmiyor. Ancak yine de bazı Avrupa Birliği ülkelerinin bu konuda ortak hareket etmediğini, kendisi için davrandığını görmek acı. Koronavirüs yenilirse, bu siyasi zararın yeniden ortadan kaldırılması için büyük çaba harcanması gerekiyor. Bu zarar şu anki acil durumda ikincil sırada. Kriz yönetiminin kalitesi, kulağa çok acımasız gelse de sonuçta ölü sayısı ile ölçülecek."

Süddeutsche Zeitung ise koronavirüsle ilgili yorumunda ekonomik sonuçlara dikkat çekiyor:

"Sergilenen çabaların tamamında para rol oynamamalı. Federal bütçedeki denge ve borçlanmada frene basılması, prensipte iyi kararlardı çünkü devletin normal zamanlarda ekonomik olarak geliriyle geçinmesi gerektiğine işaret ediyordu. Bu ama aynı zamanda tam tersine de işaret ediyor: Tarihi bir krizde dünyada hiçbir şey kağıt üzerinde dengeli bir bütçeden daha az önemli olamaz. Koronavirüsle mücadelede çekingen bir muhasebeci gibi davrananlar, Almanya ve dünyanın belki de on yıllarca toparlanamayacağı bir ekonomik krize yol açacaktır."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Hannoversche Allgemeine Zeitung'dan. Gazete ABD'nin koronavirüse karşı aşı geliştirmek isteyen Tübingenli Alman firmasından aşının haklarını satın almak istemesini ele alıyor. Yorumda ABD Başkanı Donald Trump bu tavır nedeniyle eleştiriliyor:

"Daha milliyetçi, daha karaktersiz olunabilir mi? Tübingenli Curavec firması Donald Trump'ın arzusu üzerine Amerikan kontrolüne alınıp sadece ABD için koronavirüs aşısı üretmeliymiş. Bundan daha milliyetçi olunabilir mi? Daha karaktersiz? ABD'nin 45'inci Başkanı birkaç gün içinde her şeyi nasıl mahvettiğinin farkında değil. Trump'ın Avrupa'daki trajik duruma verdiği tepki, kollarını kavuşturmuş bir karış asık suratıyla, eski kıtada yeni bir Amerika resmi yaratıyor."

Deutsche Welle Türkçe