Trump Süleymani operasyonunu neden Erdoğan'a söylemedi

Libya'da ayaklanma 17 Şubat 2011'de başladı, günlerden Perşembe'ydi...

Trump Süleymani operasyonunu neden Erdoğan'a söylemedi

Müyesser Yıldız yazdı...

22 İslâm ülkesini parçalamayı hedefleyen ABD'nin, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) ve BİP (Büyük İsrail Projesi) kapsamında Irak'a ilk bombalar 20 Mart 2003'te atıldı. Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan geceydi...

Saddam, 30 Aralık 2006'da idam edildi. Günlerden Cumartesi'ydi, ama Kurban Bayramı arefesiydi...

Libya'da ayaklanma 17 Şubat 2011'de başladı, günlerden Perşembe'ydi...

Kaddafi, 21 Ekim 2011'de linç edilerek öldürüldüğünde ise Cuma'ydı...

Suriye'deki ayaklanmaların miladı, 25 Mart 2011'de Cuma Namazı sonrası düzenlenen “Şeref Günü” gösterisi sayılır...

Neyse ki, henüz Esad idam veya linç edilmedi!

Ve İran'ın Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani bizzat Trump'ın emriyle hangi gün öldürüldü? Perşembe'yi Cuma'ya bağlayan gece!

ERDOĞAN'IN ÇİZDİĞİ TABLO

Dün gece Kanal D, CNN Türk ortak yayınında konuşan Erdoğan'ın çizdiği tabloyu dinlerken, benim de gözümün önünden işte “Haçlı seferlerinin” sembolü niteliğindeki bu zaman çizelgesi geçti.

Neydi Erdoğan'ın çizdiği tablo? Ortadoğu'nun adeta “Kaynadığını” belirttikten sonra şunları söyledi:

“Bir taraftan malum bizler Suriye'de belli sıkıntıları yaşıyoruz, öbür tarafta Libya ile ilgili gelişmeler... Tabii bütün bunlarla uğraştığımız bir anda böyle bir olayın patlak vermesi gerçekten düşündürücü. Herkes şu soruyu soruyor; Bu nereye gider? Tüm tarafların zarar göreceği bir noktaya gelmeden bu gerilimin kontrol altına alınması lâzım. Ortadoğu çok yoruldu. Ortadoğu'nun sürekli olarak adeta kan gölü haline getirilmesi için ellerinden geleni yaptılar, yapıyorlar. Şu anda bir tarafta bakıyorsunuz Barış Pınarı harekatında Amerika bölgede. Ciddi manada buraya silah yatırımları yaptı, üsleri var. Öbür tarafta Fırat'ın batısına bakıyorsunuz, orada Rusya. Güneye iniyoruz orada rejim aldığı çok büyük desteklerle, ki bu desteğin içerisinde ABD'nin verdiği destek var, İran'ın verdiği destek var, Rusya'nın verdiği destek var.”

Peki Ortadoğu nasıl bu hâle geldi, Erdoğan'ın anlattıkları ne zaman gerçekleşti?

Önce Irak'ın işgâli, ardından Libya ve Suriye'de eş zamanlı başlatılan ayaklanmalarla olmadı mı?

Bu süreçte Erdoğan ve AKP'nin nerede durduğunu hatırlatmaya gerek var mı?

Irak'ın işgâlini öngören 1 Mart tezkeresinin çıkarılması için çalışıldı...

Esad'la “Kardeş” iken, birden bire “Düşman” olundu...

Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, alenen “Haçlı seferi” dediği halde, NATO'nun Libya'yı bombalamasına onay verildi...

Erdoğan'ın dün geceki açıklamalarına dönersek;

ABD-İran gerilimi konusunda sınırımız olması itibarıyla “İşin bir yanında biz de varız” dedikten sonra şöyle konuştu:

“Türkiye olarak bölgede her zaman dış müdahalelere karşı durduk ve bu saldırıyı da bu bakışla değerlendirdik.”

Bundan sonrası bilinmez, ama “Her zaman dış müdahalelere karşı duruldu” ise, bölgenin bu hâli nedir? ABD'si, Rusya'yı, İngiltere'si, Fransa'sı ve bunların “vekilleri” PKK/YPG, IŞİD, Irak ve Suriye'de ne geziyor?

TRUMP ERDOĞAN'I NE KADAR SEVİYOR

Erdoğan'ın açıklamalarından önemli bir ayrıntı daha...

Trump'ı aradığı zaman artık rahatlıkla ulaştığını, gayet güzel telefon görüşmeleri yaptıklarını, kendisine hak verdiğini ve Türkiye'yi sevdiğini, son yaptıkları telefon görüşmesinde de aynı temennilerini söylediğini vurguladı.

En son ne zaman görüştüler; Perşembe gecesi.

O gün Libya'ya asker gönderme tezkeresi Meclis'te kabul edilmişti.

Görüşmeyle ilgili olarak Saray'dan şu açıklama yapıldı:  

“Görüşmede ikili meselelerin yanısıra Libya ve Suriye'deki son durum başta olmak üzere bölgesel gelişmeler ele alınmıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Irak'ta Amerikan güvenlik birimlerini hedef alan eylemleri endişe ve üzüntüyle takip ettiklerini ifade ederek, ABD Büyükelçiliği'ne yönelik eylemlerin sona ermesinden duydukları memnuniyeti muhataplarıyla paylaşmışlardır. İki lider, bölgesel meselelerinin çözümünde diplomasinin önemini vurgulamışlar; ikili ilişkilerde ise birlikte kazanmak için işbirliğinin güçlendirilmesi noktasında mutabık kalmışlardır.”

Beyaz Saray açıklamasında ise, Trump'ın Erdoğan'a, “Dışardan yapılan müdahalelerin Libya'daki durumu karmaşıklaştırdığını söylediği” belirtildi.

Bilindiği gibi, Trump, Kasım Süleymani'yi o gece öldürttü.

Ve Erdoğan dün, “Enteresan yani, biz o akşam Trump ile bir görüşme yaptık, 4-5 saat sonra bu olay patlak verdi. Demek ki, mesele planlanmıştı. Haberi alınca şok olduk” dedi.

Birbirlerini çok seviyorlar, dostlar, ama Trump, Türkiye'yi de çok etkileyecek olan bu önemli operasyonu Erdoğan'la paylaşmıyor! Hakikaten enteresan, değil mi? 

Erdoğan'ın sözleriyle bitirelim.

Trump'ı övüp, Türkiye'ye yönelik yaptırım kararı alanları eleştirirken, şöyle konuştu:

“Görüşmelerimizde söylenen şey, 'Biz Türkiye'yi seviyoruz. Bu düzelecek, bunların hepsi yoluna girer'. Girer de bizim canımız çıktıktan sonra bu yoluna girse ne olur? Mesela bir S400 olayı bahane edildi, iş buralara getirildi. 'Bize Patriot verin, biz onu da alalım onu da alalım'. Buna da olumlu, sıcak bakılmıyor. Böyle bir durum içerisinde biz şu anda bir denge politikası içerisinde Türkiye olarak süreci işletiyoruz."

Evet, S-400, Patriot bahane; BOP'un, BİP'in gidişatı ise belli...

Irak, Suriye ve Libya'daki hatalar, İran olayında da yapılırsa, işte asıl o zaman Türkiye'nin canı çıkartılmış olur!

Müyesser Yıldız

Odatv.com