Tunus'u 23 yıl demir yumrukla yöneten Bin Ali'nin ses kayıtları ortaya çıktı

BİN ALİ'NİN SON 48 SAATLİK SES KAYITLARI

Tunus'u 23 yıl demir yumrukla yöneten Bin Ali'nin ses kayıtları ortaya çıktı

Tunus'u 23 yıl demir yumrukla yöneten Bin Ali'nin ses kayıtları ortaya çıktı

23 yıl boyunca Tunus'taki iktidarını demir yumrukla koruyan eski devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin ses kayıtları ortaya çıktı. Söz konusu kayıtlar, 2011 yılında 'Arap Baharı' olarak nitelendirilen protestoların ardından uçakla ülkeden kaçan Bin Ali’nin otoritesinin nasıl bir anda yerle bir olduğunu ortaya koyuyor. Kayıtlar ülkeden kaçmak zorunda kalan Bin Ali'nin son 48 saatte yaşadığı çöküşü ortaya koyması bakımından oldukça ilgi çekici.

2011 yılının başlarında devrilen Tunus'un eski devlet başkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin ülkeden uçakla kaçarken yaptığı telefon görüşmeleri olduğu düşünülen ses kayıtları gündeme oturdu. Bu kayıtlar, ülkeyi 23 yıl dikta rejimiyle yöneten Bin Ali'nin otoritesinin nasıl yerle bir olduğunu ortaya koyuyor. Bin Ali'nin ülkeden kaçışı, bir yandan Tunus'un kaderini değiştirmiş diğer yandan da 'Arap Baharı' diye adlandırılan demokrasi yanlısı protesto dalgasının geniş bir coğrafyaya yayılmasının kıvılcımını oluşturmuştu.

BİN ALİ'NİN SON 48 SAATLİK SES KAYITLARI

Kayıtlar, Bin Ali'nin rejiminin son 48 saati içindeki ruh halini yansıtmak bakımından eşsiz bir kaynak oluşturuyor. Bazı bölümleri yayınlanan ses kayıtları 13 Ocak 2011 günü başlıyor.

SOKAKLAR HAREKETLENDİĞİNDE BİN ALİ'NİN ŞAŞIRTAN KAYITLARI

Genç bir işportacı olan Muhammed Buazizi'nin, 2010 yılının Aralık ayında Sidi Buzid kasabasında, satış yapması engellenince kendisini yakmasının ardından, ekonomik sıkıntılar ve onlarca yıldır devam eden otoriter yönetimden duyulan yaygın rahatsızlık, kitlesel gösterilere dönüşmüştü. 13 Ocak 2011 günü, artık başkent sokaklarına taşan gösteriler sırasında yaklaşık 100 kişi yaşamını yitirmişti.

MEDYA PATRONU AMMAR BİN ALİ'Yİ ÖVGÜYE BOĞMUŞ

İlki, Bin Ali'nin, büyük medya patronu Tarık Bin Ammar olduğu düşünülen bir yakınıyla yaptığı konuşma.

Aynı gün daha önceki saatlerde Bin Ali televizyondan yayımlanan bir ulusa sesleniş konuşması yaparak kitlesel gösterileri yatıştırmayı denemişti.

Ses kayıtlarında Bin Ali'nin Bin Ammar tarafından övgüye boğulduğunu dinliyoruz.

Bin Amman "Harikasın. İşte beklediğimiz Bin Ali bu!" diyor.

Ancak Bin Ammar cesaret verici konuşmasını sürdürüyor ve muhtemelen Bin Ali'nin o günkü televizyon konuşmasını kastederek "Hiç de değil. Bu tarihi bir dönüş. Sen bir halk adamısın. Onların dilini iyi bilirsin" diyor.

Bunun üzerine Bin Ali rahatlamış gibi gülüyor. Fakat Tunus kamuoyuna hitaben yaptığı konuşmanın gösterileri durdurmaya yetmediği anlaşılıyor. Ertesi gün gösteriler daha da büyüyor ve kalabalıklar İçişleri Bakanlığı'nı kuşatıyor.

Bin Ali'nin ailesinin güvenlikleri açısından uçakla Suudi Arabistan'a gönderilmesi için hazırlıklar yapılıyor ve Bin Ali kayıtlarda, onlara eşlik etmeye ikna edildiğini söylüyor.

"BANA TAVSİYEN NEDİR DÖNEYİM Mİ?"

Bunu izleyen kaydın içeriği ve zamanlaması, Bin Ali'nin uçakta olduğuna işaret ediyor.

Bin Ali'nin daha telaşlı bir şekilde üç kişiyi aradığı duyuluyor. Bunların, Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve yakın çevresinden Kamil Eltaif olduğu düşünülüyor.

Savunma Bakanı Ridha Grira olduğu anlaşılan kişiyle konuşmasına, Tunus'ta alandaki son durumu sorarak başlıyor. Grira ona, yerine geçici bir devlet başkanı getirildiği haberini veriyor.

Bin Ali üç kez Grira'dan bu bilgiyi tekrarlamasını istiyor, sonra da birkaç saat içinde ülkeye geri döneceğini söylüyor.

Bin Ali'nin yakın çevresinden Kamil Eltaif olduğunu düşündüğü kişiyi arıyor. Ona, savunma bakanıyla görüştüğünü, kendisine olayların kontrol altında olduğu konusunda güvence verdiğini söylüyor.

Eltaif, Bin Ali'nin bu yanlış varsayımını açık bir şekilde düzeltiyor.

"Hayır, hayır, hayır. Durum hızla değişiyor ve ordu yetersiz kalıyor" diyor.

Bin Ali onun sözünü keserek "Bana tavsiyen nedir şimdi, döneyim mi dönmeyeyim mi?" diye soruyor. Eltaif'den doğru düzgün bir yanıt alabilmek için bu soruyu üç kez daha tekrarlıyor.

Eltaif sonunda "İşler iyi gitmiyor" diye yanıtlıyor.

Bin Ali bunun üzerine Genelkurmay Başkanı Raşid Ammar olduğunu düşündüğümüz kişiyi arıyor. Ammar ilk anda arayanın kim olduğunu sesinden anlayamıyor. Bin Ali ona "Ben, devlet başkanı" diyor.

Ammar ona "Her şey yolunda" diyerek güvence veriyor.

Bin Ali, Eltaif'e yönelttiği soruyu ona da soruyor. Şu an Tunus'a dönmeli mi? Raşid ona 'bir süre beklemesinin kendisi için daha iyi olacağını' söylüyor.

"Gelebileceğinizi düşündüğümüz anda size haber vereceğiz sayın Devlet Başkanı" diyor.

Bin Ali bir kez daha savunma bakanını arıyor. Ona da dönmesinin doğru olup olmayacağını soruyor. Bu kez Grira çok daha açık bir şekilde Bin Ali'ye, dönerse güvenliğini garanti edemeyeceğini söylüyor.

PİLOTU BİN ALİ'NİN TALİMATINI DİNLEMEYİP DÖNMÜŞ

Gece yarısını biraz geçe Bin Ali'nin uçağı Suudi Arabistan'ın Cidde kentine iniyor.

Bin Ali, pilota dönüş yolculuğuna hazırlanması talimatı veriyor ve ailesiyle beraber Kral Faysal'ın Sarayı'ndaki konuk evine götürülüyor.

Fakat pilotu talimata uymayarak Bin Ali'yi orada bırakıyor ve uçağı alıp Tunus'a geri uçuyor.

Ertesi sabah Suudi Arabistan'da uyanan Bin Ali yeniden savunma bakanını arıyor. Grira, yönetimin artık sokakların kontrolünü kaybettiğini itiraf ediyor. Hatta Bin Ali'ye bir darbe söylentisi bile olduğunu söylüyor. Bin Ali bunu "İslamcıların işi" diye niteliyor ve yine ülkeye döneceğinden söz etmeye başlıyor.

Bu aşamada Grira daha açık konuşuyor. "Sokaklarda tarif edemeyeceğim gibi bir öfke var" diyor. Devlet başkanına durumu açıklıkla anlatabilmeye çalıştığı görülüyor. "Seni yanıltmış olmak istemem, karar senin."

Bin Ali "Bin sokağa ne yaptım. Hizmet ettim" diye yanıtlıyor.

Grira cevaben "Ben sana durumu aktarıyorum, açıklamasını değil" diyor.

Muhalefet Partisi lideri Maya Jeribi 14 Ocak'daki gösterilerde alandaydı

Tunus'da birkaç saat içinde yeni hükümet kuruluyor. Yeni hükümette birçok bakan, Savunma Bakanı Grira dahil, koltuğunu koruyor.

Sonuçta Bin Ali hiçbir zaman ülkesine dönemedi ve 2019 yılındaki ölümüne kadar Cidde'de yaşadı.