Türkiye, Hilafet istemiyor, Hilafet Türkiye'yi istiyor!

Türkiye ve Türk Milleti kaderinden kaçamaz.

Editor

Temmuz 27, 2020 - 00:38 Updated: Mayıs 10, 2021 - 00:07

Türkiye, Hilafet istemiyor, Hilafet Türkiye'yi istiyor!

Türkiye, Hilafet istemiyor, Hilafet Türkiye'yi istiyor!

Kader diye bir şey var. Kabul etsek de, etmesek de kaderimizi yaşayacağız.

Tayyip Erdoğan’ı sevseniz de sevmeseniz de Ayasofya’yı o açtı.

İstanbul’u Fatih Sultan Mehmet’in fethetmesi gibi.

Tayyip Erdoğan üzülecek ama Ayasofya’yı açarak devrini tamamlamış oldu. Bundan sonra Türkiye’nin kaderinde II. Bayezid dönemi var. O dönemin siyasi lideri, Hulusi Akar, Ali Babacan, Kılıçdaroğlu ve Akşener mi olur, Allah bilir.

Belki de Başkan Erdoğan olağandışı bir stratejiyle yeni dönemin de lideri olabilir.

Onlardan sonra, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemi başlar.

Hilafet denilince bazı çevrelerin tüyleri diken, diken oluyor. Olaya bilinçaltındaki “hilafet” penceresinden bakmak doğru değil.

Türkiye, ister doğru politika izlesin, isterse yanlış, Osmanlı İmparatorluğu köklerinden gelen halklar Türkiye’nin peşini bırakmayacaktır.

İşte Irak, Suriye, Libya biz olmadan mutlu olabildiler mi?

ABD ve Avrupa ülkelerinin göçmenlere bakışını gördük. İşte komşumuz Yunanistan’ın göçmenlere yaptıkları da ortada.

Türkiye’de yaşayan hangi insan denizde boğulmak üzere olan bir kadını, çocuğu suya itekler? Türk Milleti’nin en büyük özelliği inanca gösterdiği saygısı ve merhametidir.

İşte Azerbaycan, Ermenistan ile savaşın eşiğine geldi.

Türkiye ne yapacak?

Ermenistan’ın Azerbaycan’ı yok etmesine göz mü yumacak?

Görüyorsunuz, köklerimiz bizi bırakmıyor. Azerbaycan’ın büyük bölümü İran ile aynı inancı yaşıyorken, İran kılını bile kıpırdatmıyor.

İşte Filistin’in durumu.

Türkiye, Filistin’e sahip çıkarsa, İsrail de rahat edecek, Türkiye de.

Türkiye’de hangi katı kalpli, Filistinli çocukların son teknoloji bombaların altında öldürülmesine sessiz kalabilir?

Fas, Tunus, Cezayir mutlu mu?

Bu ülkeler de yavaş yavaş Türkiye’ye yakınlaşacak, yakınlaşıyor da.

Türkiye, kendi içinde birlik olduğu sürece güçlenecek.

Türkiye’nin güçlenmesi, Osmanlı İmparatorluğu kökleriyle buluşması, ABD ve Avrupa için huzur getirecektir.

Türkiye ve Türk Milleti kaderinden kaçamaz.

Kaçamıyor da.

İşte Arap ülkelerinin içler acısı hali. ABD, İngiltere, İsrail ve Avrupa, Orta Doğu’da hakimiyet kurmak için büyük mücadele veriyor.

Tüm dünya görüyor ki, başaramıyorlar.

Başkan Trump Orta Doğu’da geldikleri yeri bir cümleyle özetlemişti.

"Biz Orta Doğu'ya son 20 yılda 7 trilyon dolar harcadık ama ışıklarını kapatmadan uçağımızı indiremiyoruz. Bu çok kötü. 7 trilyon dolar harcadık ve inerken ışıklarımızı kapatmak zorundayız." dedi.

ABD ve Başkan Trump açıktan söylemese de, Türkiye’yi Orta Doğu’da inisiyatif almaya zorluyor.

ABD, PKK ve YPG’ye destek vererek, Türkiye’yi Orta Doğu’ya çekiyor.

Türkiye, "gelmiyorum" diyemez.

Bazı siyasilerin söylediği gibi, “Ne işimiz var bizim Suriye’de, Libya’da, Irak’ta” deme lüksümüz yok.

Türkiye, bundan sonra adımlarını daha büyük atmak zorunda.

Türkiye, adımlarını büyük atmaya başlarsa, göreceksiniz PKK ve YPG’yi yutacak. 40 -50 yıldır süren kardeş kavgasını da bitirecek.

Türkiye, siyasi konjonktür nedeniyle Uygur Türklerinin yaşadığı mezalime sessiz kalıyor görünse de, Türk Milletinin içi kan ağlıyor.

İşte Kırım’ın durumu.

Rusya ve Putin, Kırım’ı ilhak ederek büyük hata yaptı, o coğrafyadaki milletleri tedirgin etti. Avrupa ve ABD’yi o coğrafyaya çekti. Mutlak hakimiyetini bitirdi.

Göreceksiniz, Kırım denizinin dalgaları Orta Asya’yı, eski SSCB ülkelerini kaplayacaktır.

Türkiye’nin bu süreçte yapması gereken, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Bakanlığı’nı hayata geçirerek Türkiye’nin kökleriyle buluşmasını hızlandırmalıdır.

Gelecek günler sürprizlere gebe.

‘1 Milyon Yazılımcı Projesi’

Başkan Erdoğan’ın ‘1 Milyon Yazılımcı Projesi’ doğru ama Türkiye’nin böyle bir zamanı yok. Bir bilgisayar mühendisi , yazılımcı 10 -15 yılda yetişiyor. Siz okuldan yeni mezun ettiğiniz bilgisayar mühendisleri ve yazılımcılarla, ileri teknoloji Savunma Sanayi atılımları gerçekleştiremezsiniz.

Yapılması gereken, Türkiye’yi terk eden beyin göçünü geri çevirmektir.

ABD ve Avrupa’nın yaptığı gibi, tüm dünyadaki yazılım dahilerini, hücre sistemiyle Türkiye’de çalıştırarak hayal ettiğimiz yere kısa sürede ulaşabiliriz.