Türkiye Neden Grip Aşısı Sorunu Yaşıyor?

Koca: ‘‘Bu yıl için 1 milyon 350 bin grip aşısını tedarik etmiş olduk, 3 milyonun üzerine çıkartmak için gayret ediyoruz’’

Türkiye Neden Grip Aşısı Sorunu Yaşıyor?

Türkiye Neden Grip Aşısı Sorunu Yaşıyor?


Türkiye’de grip aşısı yaptırmak için vatandaşlar, internet üzerinden Sağlık Bakanlığı’nın e-nabız sistemine girerek risk grubunda olup olmadıklarını öğreniyor. Riskli grupta olan kişiler, aile hekimine giderek e-reçete alıyor, daha sonra eczaneye gidiyorlar. Eğer eczane İlaç Temin Sistemi’nde aşı temin hakkı oluşturabilirse, ilacı ecza deposunda sipariş ediyor ve gelen aşı aile hekimliğinde yapılıyor.

Ancak eczacılar ve aile hekimleri kronik hastalığa sahip birçok kişinin e-nabız sisteminden olumsuz yanıt aldığını söylüyor.

Koca: ‘‘Bu yıl için 1 milyon 350 bin grip aşısını tedarik etmiş olduk, 3 milyonun üzerine çıkartmak için gayret ediyoruz’’

Konunun Türkiye’de hem yaygın medya hem de sosyal medyada tartışılması üzerine bugün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’nin 1 milyon 350 bin aşıyı tedarik ettiğini, doz sayısını 3 milyonun üzerine çıkarmak için gayretlerin sürdüğünü söyledi.

Koca, ‘‘2021 yılının aşısını şimdiden sipariş etmeye çalışıyoruz. Bu yıl olan aşının siparişi de geçen yıllara dayanır. Her yıl ortalama aldığımız aşı 1 milyon 350 bin dozdu. Dünyada grip aşısının arzı toplamda yüzde 20 oranında arttı. Pandemiyle birlikte grip aşısının önemi daha da artmış oldu. Özellikle bu dönemde grip aşısının herkese yapılabilmesi gerektiği kanaati giderek yaygınlık kazanıyor. Böyle bir durum söz konusu değil, olamaz. Dolayısıyla biz bu yıl için 1 milyon 350 bin grip aşısını tedarik etmiş olduk ve ilk 400 binini de eczanelerimize depolar üzerinden verdik. Önümüzdeki zannediyorum 2 veya 3 hafta içinde devamını da bu şekilde eczanelere göndermiş olacağız, depolar üzerinden. Ayrıca bunun dışında biz grip aşılarını daha da artırmak için yoğun bir gayret içindeyiz. Şu an için bu sayının 2,4 milyona çıktığını söyleyebilirim. Bunu 3 milyon hatta 3 milyonun üzerine çıkartma noktasında yoğun bir gayret içinde olduğumuzu özellikle ifade etmek istiyorum’’ dedi.

Corona’nın Merkez Üssü İstanbul’da Toplantı Tartışması

Sağlık Bakanı’nın ‘grip aşısı yaptırması gerekenler’ tarifi bir yılda değişti

Geçen yıl ‘‘Risk grubundaki 65 yaş üstü vatandaşlarımızın, 6 aylık-2 yaş arası bebeklerin, gebelerin, aşırı kilolu olanların, huzurevi, bakımevi gibi ortamlarda yaşayanların, astım, böbrek, şeker, kalp gibi kronik hastalığı olanların, çeşitli hastalıklar nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin grip aşısı olmalarını öneriyoruz’’ diyen Sağlık Bakanı, bu yıl aşıyı yaptırması gerekenlere dair yaptığı tanımı değiştirdi.

Koca, ‘‘Riski en yoğun olan kişiden başlayarak bu grip aşısını kademeli olarak vermek gerekiyor. Bununla ilgili de Bilim Kurulumuz bir çalışma yaptı. Kimlere öncelikli yapılması gerektiğini belirlemiş oldu. Özellikle riskli gebelere, 26 haftadan sonra olan gebelere artı doğumdan sonra ilk iki hafta içinde olanlara. Bunun dışında 65 yaş üzerinde bir kronik hastalığı olanlara. 5 yaş altı kronik hastalığı olan çocuklara. 5 yaş ile 65 yaş arası 2 kronik rahatsızlığı olan kişilere ve özellikle riskli olan sağlık çalışanlarımıza. Ayrıca organ nakli olan kişilere olmak üzere ilk planda bunun dağıtımını hedefleyerek planladık’’ dedi.

Sağlık Bakanı, kasım ayının ilk on gününde sağlık çalışanlarına ve riskli gruptakilere aşı yapılacağını söyledi.

Dr. Koç: ‘‘Türkiye’nin ihtiyacı 10 milyon doz aşı, hastaları ikna etmekte zorlanıyoruz’’

Bayrampaşa’da aile hekimi olarak görev yapan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Recep Koç ise Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu grip aşısı miktarının en az 10 milyon olduğunu söylüyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Koç, ‘‘Ülkemiz 80 milyonluk bir ülke. Sadece 1 milyonda fazla riskli sağlık çalışanımız var. 9 milyon civarında 65 yaş sütü yaşlımız var. Daha genç yaşta olup da kronik hasta olanlar var. Şu an ülkemize 10 milyon civarında grip aşısı getirilmesi lazımdı. Ama biz 2,7 milyon doz aşı ithal edileceğini duyduk. Bu aşıların bağlantıları, anlaşmaları 1 yıl önce yapılıyor. Gördük ki Sağlık Bakanlığımız geçen yıldan bu bağlantıları yapmamış. Almanya ve İngiltere’de 25 milyon 30 milyon gibi dozlardan bahsediliyor. İran bile 7,5 milyon doz grip aşısı anlaşması yapmış. Bu durum biz hekimleri ve eczacıları zorlamakta; hastaları ikna etmekte zorlanıyoruz’’ dedi.

Dr. Koç: ‘’80 yaşında hipertansiyonlu, kolesterollü hastaya sistem aşı vermedi, büyük kaos var’’

Sağlık Bakanlığı’nın henüz hekimlere kimlerin aşı olabileceğine dair kriterleri içeren bir tebliğ ya da genelge göndermediğini söyleyen İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi, parayla aşı yaptırmanın da imkansız hale geldiğine işaret etti.

Doktor Koç, ‘‘80 yaşında hipertansiyonlu, kolesterollü, osteoporozlu (kemik yıkımı olan) hastalarımıza giriş yaptım. Ama sistem aşı vermedi. Aynı şekilde 10 hastamıza giriş yaptım, iki hastamıza verdi. Verdiği hasta yine 80 yaşına yakın koroner hastası, kalp damar hastası, kolesterolü yüksek, hipertansiyonu olan, insülin kullanan şeker hastası. Yani 3-4 tane ağır kronik hastalığı olan yaşı da 70 üzeri olan iki kişiye reçete yazabildim, geri kalanlar geri döndü. Şöyle bir çelişki oluştu. Geçen yıl biz kronik hastalara ve 65 yaş üstü hastalara ‘grip aşısı yaptırın’ diye tavsiyelerde bulunuyor, reçete yazıp gönderiyorduk. Bu sene o hastalarımızın hepsi bize talepte bulundu. Büyük çoğunluğuna şifre alamıyoruz. Bu hastalarımız para ile de aşı alamayacak. Alerjik sorunları olan genç hastalarımız da vardı. SGK geri ödeme listesine almamışsa da bu hastalarımız reçete karşılığında gidip paraları ile aşı yaptırıyordu. Bu sene o olanak da ortadan kalktı. İster paralı ister parasız hepsinde bakanlık onayı isteniyor. Büyük bir sorun var, büyük bir kaos var’’ diye konuştu.

‘‘2011’de aşı üreten Hıfzısıhha Enstitüsü 2011’de kapatıldı, uluslararası şirketlere muhtaç hale getirildik’’

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesine göre, bugünkü aşı sorununun arkasında 1928 yılında kurulan Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nün bir kanun hükmünde kararnameyle kapatılması var.

‘‘Bizim Hıfzıssıhha Enstitümüz vardı. Nedense 2011 yılında Kanun Hükmünde Kararname ile bu kapatıldı. Şimdiye kadar onlarca yıldır Cumhuriyet tarihinden beri bu enstitüde aşılar üretiliyordu. İyi kötü kendimize yetiyorduk. Bizim bilim adamlarımız var. Bu işi yapacak beynimiz var. Malzeme ve tıbbi malzemelerimiz de müsait; nedense bu enstitü kapatıldı. Uluslararası şirketlere muhtaç hale getirildik. Zatürre aşısı olsun, grip aşısı olsun, en büyük sorunumuz zaten aşıların ülkemizde yapılamaması.’’

VOA