Türkiye’nin ithal ağaca ihtiyacı var mı?

Ankara'nın iklimine uygun olmayan ağaçların kuruduğu dikkati çekiyor

Türkiye’nin ithal ağaca ihtiyacı var mı?

Ankara Büyükşehir Belediyesi kent için ithal ağaç ve bitki alımı uygulamasına son verdiğini açıkladı. Bundan sonra Ankara’nın ağaçları yerli üreticiden gelecek. Uzmanlar da ithal ağaca ihtiyaç olmadığı görüşünde.

    

Ankara'nın iklimine uygun olmayan ağaçların kuruduğu dikkati çekiyor

Ankara Büyükşehir Belediyesi, şehrin yeşillendirilmesi için geçmiş dönemlerdeki ithal ağaç ve bitki alımı uygulamasına son verdiğini açıkladı. DW Türkçe'ye konuşan uzmanlar da  yerli üretimin yeterli olduğunu belirterek, Türkiye’nin ithal ağaca ihtiyacı olmadığına dikkat çekti.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş geçen Cuma günü düzenlenen çalıştayın ardından belediyenin artık ithal ağaç alınmayacağını açıkladı. Yavaş, daha önce yaptığı açıklamalarda geçmiş dönemlerde yurt dışından tanesi 26.500 TL’ye ağaçlar alındığını belirterek, bu israfa son vereceklerini söylemişti.

DW Türkçe’nin de gördüğü 2017 yılı Mayıs ve Haziran aylarında kesilen iki ayrı faturada sarkık himalaya sediri, gürgen, meşe ile değişik bazı ağaç ve bitki türleri için yaklaşık 19 milyon TL ödendiği dikkati çekiyor.

Ankara’nın eski Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, yapılan bu alımlara gerekçe olarak Ankara’da ağaçların zor yetişmesini göstermiş ve “Ankara’nın havası normal şartlarda fidanın fazla yükselmesine müsaade etmez. Milletin o kadar bekleyecek vakti var mı? Elbette yok. Zamanı parayla satın almak diye bir şey var” demişti.

Kuruyan ithal ıhlamurlar

Çalıştaya katılan Süs Bitkileri Üreticileri Birliği (SÜSBİR) Başkanı Ahmet Dündar ise ithal edilen ağaç ve bitkilerin Ankara'nın iklimine uygun olmadığı görüşünde. Dündar, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede ithal ağaç alınmaması kararını olumlu karşıladıklarını söyleyerek, diğer kamu kuruluşlarının da yerli ağaç ve bitkileri seçmesini istiyor.

Dündar, geçmişte yurt dışından alınan ve Ankara’daki bulvarlarda orta refüjlere dikilen ıhlamur ağaçlarının şimdi kuruduğunu belirterek, şunları söylüyor:

“Şehrin bitki örtüsüne uygun olmayan ve çok abartılı fiyatlarla alınmış olan bu ıhlamurlar uygun olmayan yerlere, altında asfalt olduğu bilindiği halde dikildi ve şimdi hepsi tek tek kurumaya başladı.”

Dündar, kuruyan ıhlamurlar için geçen yıl Büyükşehir Belediyesi’ne resmi yazıyla gerekli uyarılarda bulunduklarını, destek önerdiklerini ancak yanıt alamadıklarını da belirtiyor.

Ziraat mühendisi Dündar’a göre şimdiye kadar Ankara’nın iklimine uygun ağaç ve bitkiler kullanılmadı. Dündar, ne Ankara ne de diğer kentler için yurtdışından ağaç ithaline gerek olduğunu, çünkü yerli üretimin özellikli bazı türler dışında yeterli olduğunu vurguluyor.

Türkiye'deki süs bitkileri sektörü son rakamlara göre şu anda 50 bin dekarın üzerinde bir alanda ağaç ve bitki yetiştiriyor. Sektörün geçen yılki ihracat rakamı ise 71 milyon dolar.

Dündar, ithalata tamamen karşı olmadıklarını ancak ülkede mevcut olan türlerin dışarıdan getirilmesini de doğru bulmadıklarını söylüyor.

Millet bahçeleri

Türkiye'de kurulmakta olan millet bahçelerinde de ithal ağaç kullanılıyor olması Dündar’ın eleştirdiği hususlar arasında.

 

Bunun için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben bir bildiri yayımladıklarını belirten Dündar, “Biz geçen yıl Avrupa’ya ihracatımızı yüzde 30 artırdık. Almanya’dan, Hollanda’dan gelip bizden ağaç alıyorlar, biz neden kendi ürettiğimiz ağaçları kullanmıyoruz?” diye soruyor.

Sektör temsilcileri kamu kurumlarının Türkiye’de yetişmeyen ve bazen de iklime uygun olmayan “nokta atışı” bazı ağaç türleri için alıma çıktığını, projeler hazırlanırken Türkiye’de olmayan bitkilerin özellikle seçildiğini ve bunun bazı kesimler için ticari kazanç yarattığını savunuyor.

İthal ağaç bir mevsim sonra yok oluyor

Yeşil Bina ve Yerleşim Yeri Uzmanı Nursun Doğru da, iklime uygun olmayan şekilde ithal ağaç kullanımını doğru bulmuyor.

Ankara için geçmiş dönemlerde bol sulama gerektiren ağaçların ithal edildiğini söyleyen Doğru, “Bir mevsimlik, üç-beş aylık bitkiler seçilmiş. Ağaç dikim ve sulama zamanlamaları da çok yanlış yapılmış. Bunların hepsi milyonlarca lira zarar demek” diye konuşuyor.

Doğru, “İtalya’dan binlerce euro vererek ağaç getiriyorsunuz ama bir mevsim sonra o ağacı bulamıyorsunuz” diyerek, Ankara için lavanta, çınar ve ardıç gibi bitki ve ağaçların uygun seçimler olacağını söylüyor.

 

Perçin: "Yurt dışından bitki alma zorunluluğumuz yok”

Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Halim Perçin ithal ağaçların ancak çok özellikli olması durumunda, kentlerin prestij bölgelerinde kullanılabileceğini ifade ediyor. DW Türkçe'ye değerlendirmelerde bulunan Perçin, geniş alanlar için ise yerli ağaçlardan yana.

İthal ağaç alımının ilk kez eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde Altınpark ile başladığını, o dönemde ülkedeki bitki üretiminin çok sınırlı olduğunu anlatan Perçin, bu alımların zaman içinde kazanç kapısı yaratarak, yerli üreticiyi üretimden uzaklaştırır hale dönüştüğünü belirtiyor.

Perçin, Türkiye’de de artık güzel bitkiler üretildiğini söyleyerek, şöyle konuşuyor:

"İthalatın tamamen sıfırlanması değil sınırlandırılabilir. Eskisi gibi yurt dışından bitki almak gibi bir zorunluluğumuz artık yok. Ancak çok özel noktalar için az sayıda belli bitkiler ithal edilebilir. Ama geniş alanlardaki uygulamalarda artık yerli üretime dönmek zorundayız” diyor.

İthal ağaçların adaptasyon sorunu yaşadığını aktaran Perçin, son yıllardaki ithal edilen bazı ağaçlarla Türkiye'ye çeşitli bitki hastalığının girdiğine de işaret ediyor. 

Gülsen Solaker/Ankara

Deutsche Welle Türkçe