Zeytin üreticilerinin bürokrasi ile sınavı!

 Tarım ve Orman Bakanlığı bürokrasisi, yerinden kımıldamıyor.

Zeytin üreticilerinin bürokrasi ile sınavı!

Zeytinlikte Ormanci

YEREL GÜNDEM / İZMİR


Bürokrasi çarklarının işlemesindeki garabetlerden bir tanesi daha, zeytin üreticilerinin başına bela oluyor. Zeytin bahcesi kurmak isteyen üreticiler, bahçelerini projelendirmek üzere Zeytincilik Araştırma Enstitüsü ya da Tarım İl Müdürlüğü Ziraat Mühendisleri'ne başvurunca, elleri boş dönüyor ve Orman Mühendisleri'ne yönlendiriliyor.

Bu durumdan, Orman Mühendisleri de rahatsız ama bürokrasi bu, hikmetinden sual olunmaz.

Zeytincilk Araştırma Enstitüsü'nde kaç Orman Mühendisi çalışıyor, diye sorulunca, az buçuk konyu bilenler şaşkınlıkla, böyle soru mu olur, diyor ama hakikat bu.

Karaburun'daki zeytin bahçesi sahipleri, orman arazileri için belirlenen kurallara uymaya zorlanıyor, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne göre bilimdışı, absürd konularla uğraşmak bu ama realite değişmiyor.

 Tarım ve Orman Bakanlığı bürokrasisi, yerinden kımıldamıyor.

Olay ne?

 Karaburun'da zeytin dikmek isteyen üreticiler, Maliye Hazinesine ait arazileri kiralıyorlar ve zeytin bahçesi projesi yaptırmak istediklerinde, Zeytincilik Araştırma Enstitüsü(ZAE) ya da Tarım İl Müdürlüğü'nün bu konuda yetkisinin olmadığını, Orman Mühendisleri'nin imza yetkisi olduğunu öğreniyorlar.

Tarım Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, bütün itiraz ve talepleri kulak arkası ettiğinden, Orman Mühendisleri, bilmedikleri ve eğitimini almadıkları zeytin bahçelerinin projelerini, ZAE tarafından yayımlanmış kitaplara uydurarak hazırlamak durumunda kalıyorlar. Sonuçta, bahçeler kuruluyor, yüzbinlerce zeytin ağacı dikiliyor, maksat hasıl oldu diye düşünülüyor ama temel mantık ve bakış açısı farklılığı, yıllar içinde ortalığı karıştırıyor.

Ormanın temel mantığı, orman içine insan eli değmesin, insan ayağı girmesin. orman ekosistemi oluşsun iken, ziraatçılar için temel mantık, zeytin bahçesinden insan ayak izi eksik olmasın, sürekli insan eli ile bakım yapılsın olunca, çatışma kaçınılmaz oluyor. Ormancılar, mevzuatın baştan hata yapması yüzünden, ilerleyen yıllarda, ormana ait kuralları, zeytin bahçelerine de dayatıyor.

Örneğin; zeytin bahçesinde amenajman planı yapın, bahçelerin 6 dereceli hassas ölçümlerini yaptırın, mevzuatta yazmayan bir meyve ağacı varsa sökün, bahçelerin etrafına mutlaka servi dikin, gibi. Bu bahçeler, Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı iken, Organik Tarım sertifikaları olmasına, Tarım İl ve Tarım İlçe Müdürlüklerince her yıl denetlenmelerine rağmen, denetleme için Gaziemir Orman İşletme Şefliği'nin imzası geçerli. Üreticilerin tüm şikayet ve yardım taleplerine rağmen, bürokrasi çarkları ilerlemiyor, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü devreye girmiyor, ZAE inisiyatif kullanamıyor, meslek kuruluşları olaya sahip çıkmıyor, zeytin üreticisi mağduriyet yaşamaya devam ediyor.

Bütün dünya zeytin ve zeytinyağı üretimine destek vermeye çalışırken, ülkemiz bürokrasisi, zeytincileri kahretmeye devam ediyor. Üreticilerin tek isteği, duyun sesimizi. Zeytin bahçelerini Ormancılar değil, Ziraatçılar kontrol etsin. Hani her şey çok daha hızlı çözülecekti, bürokratik oligarşi sona erecekti, nedir bu çektiğimiz.

Mağdur Üreticilerden Mehmet ÇAMUR Salman Köyü Karaburun İZMİR 

www.yerelgundem.com