Zülal Kalkandelen yazdı: Arınç'ın dilinin altında ne var?

AKP’nin kurucularından, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, siyasetteki deneyimini TV 5’te böyle anlattı. 

Zülal Kalkandelen yazdı: Arınç'ın dilinin altında ne var?

Zülal Kalkandelen yazdı: Arınç'ın dilinin altında ne var?

Cumhuriyet yazarı Zülal Kalkandelen, 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın "Dindarların gazabından korkmak lazım" sözlerini değerlendirdi. Kalkandelen, "Arınç, aslında, dindar insanların sonsuza kadar AKP’yi desteklemeyeceğini, geçinemez hale gelirlerse, ekonomik zorluklar yüzünden zarar görürlerse, bu partiye sırtlarını dönebileceklerini anlatmaya çalışmış." dedi.

Cumhuriyet yazarı Zülal Kalkandelen, "Dindarların gazabı" başlıklı bir yazı kaleme aldı.

Kalkandelen bugünkü yazısında, 22. Dönem TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın AKP'yi hedef alarak söylediği “Eyvah, dindarların gazabından korkmak lazım, işlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıkları zaman ne aslandı ne kaplandı hiç birisini dinlemez bu insanlar.” ifadelerini değerlendirdi.

Kalkandelen konuyla ilgili "Arınç, aslında, dindar insanların sonsuza kadar AKP’yi desteklemeyeceğini, geçinemez hale gelirlerse, ekonomik zorluklar yüzünden zarar görürlerse, bu partiye sırtlarını dönebileceklerini anlatmaya çalışmış." değerlendirmesini yaptı.

Kalkandelen'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Bizim dindar insanlarımızın bile tamamen tersine döneceğini bir gün göreceksiniz. Çünkü onlar hamaset dolu konuşmaların yanında cebine giren paraya bakar, cebinden çıkan paraya bakar. Orada bir eksilme görüyorsa din, iman, vatan, millet bunlar bir kenarda durur yine onlara saygısını eksik etmez ama değer yargıları tamamen değişebilir. Dindarların gazabından korkmak lazım. İşlerine gelmeyen bir şeyle karşılaştıklarında ne aslandı ne kaplandı hiçbirisini dinlemez bu insanlar.”

AKP’nin kurucularından, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, siyasetteki deneyimini TV 5’te böyle anlattı. 

Sözleri büyük tepki aldı. 'Kişi kendinden bilirmiş işi' diyenler, 'Bu ne hadsizlik!' diye çıkışanlar oldu. Bazıları “Doğru söylemiş, bunlar paraya tapar!' diyerek hak verdi. Kimisi de 'Kendimden de biliyorum demeyi unutmuş' diye alaycı bir yorumda bulundu.

Belli ki anlatmak istediğini yanlış kavramlarla aktarmış Arınç. İşine geldiği için dönüşüm geçirenlere, 'dini kendi çıkarları için araç olarak kullanan' anlamında 'dinci' demek gerek. Çünkü aksi halde Arınç’ın sözleri, 'Dindar insanlar için en belirleyici değer paradır' anlamına gelir. Bu durumda, yaşam felsefesini maneviyat üzerine kurma iddiasındaki insanlara hakaret etmiş olur...

Arınç, aslında, dindar insanların sonsuza kadar AKP’yi desteklemeyeceğini, geçinemez hale gelirlerse, ekonomik zorluklar yüzünden zarar görürlerse, bu partiye sırtlarını dönebileceklerini anlatmaya çalışmış.

Değer yargılarını para nedeniyle değiştiren insanlar sadece dinciler arasından çıkmıyor elbette. Parayla satın alınabilen insanlar, dinci de olsa inançsız da olsa karaktersizdir. Ama bu ülkede din kisvesi altında menfaat sağlayanlar, halkı sömürenler o kadar fazla ki çoğu kişi, Arınç’ın sözlerini ister istemez din bağlamında yorumladı."

CUMHURİYET