“AB’nin istediği, Türkiye’nin anayasasını ve hukukunu kendisinin uygulaması, bunu empoze etmek değil”

“AİHM kararına uymaması Türkiye’yi güvenilmez gösteriyor”

“AB’nin istediği, Türkiye’nin anayasasını ve hukukunu kendisinin uygulaması, bunu empoze etmek değil”

“AB’nin istediği, Türkiye’nin anayasasını ve hukukunu kendisinin uygulaması, bunu empoze etmek değil”

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, İstanbul'daki temaslarının ardından Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) binasında basın toplantısı düzenledi. Amor toplantıda, Türkiye'deki hak ihlallerine dair gözlemlerini ve

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecini değerlendirdi.

Türkiye'nin AB ile müzakere istiyorsa insan haklarına dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Amor, Türkiye-AB ilişkilerinin hala kırılgan olduğunu ifade etti. AB’ye üyelik sürecinin özünü insan hakları ve hukukun üstünlüğünün oluşturduğuna dikkat çeken Amor, bu konuda olumlu bir değişim olmadığını ve eksikler bulunduğunu söyledi.

“AİHM kararına uymaması Türkiye’yi güvenilmez gösteriyor”

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu’nun Türkiye’deki gazetecilik ve temel haklar konusundaki sorusu üzerine konuşan AP Türkiye Raportörü Amor, Türkiye’nin kendi anayasasını ve hukukunu kendisinin uygulaması gerektiğini, bunun AB’nin empoze etmek istediği bir husus olmadığını söyledi.

Amor, “AB’nin istediği, Türkiye’nin anayasasını ve hukukunu kendisinin uygulaması, bunu empoze etmek değil” dedi.

AP Türkiye Raportörü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına rağmen Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş'ın halen hapiste olduğunu da hatırlattı ve AİHM kararına uyulması gerektiğini söyledi. Amor, “Osman Kavala, Vaclav Havel ödülü aldı. Bu sözünü ettiğim ödül, Sayın Kavala’nın insani alandaki hayırseverliğine dair; fakat iki AİHM kararına rağmen cezaevinde tutulduğunu göstermesi açısından da son derece önemli. Türkiye’deki otoriteler, AİHM kararının yanlış olduğunu düşünseler dahi Sayın Kavala, Demirtaş örneğinde olduğu gibi bu kişilerin halen tehlikeli olduğunu düşünüyorsa söyleyebilirler, yine de ‘AİHM kararı nedeniyle bırakıyoruz’ demeliler. Türkiye’nin AİHM kararına uymaması sıkıntılar yaratıyor. Türkiye AİHM kararlarını mutlaka uygulamalı. AİHM kararına uymaması Türkiye’yi güvenilmez gösteriyor. Dış politikada agresif tonun bırakılmasını, demokrasiye dönülmesini istiyoruz. Mevcut pozisyonu dış politikada Türkiye’yi yalnızlaştırıyor” ifadelerini kullandı.

“Tek dost ülkeniz Azerbaycan”

Türkiye’nin kullandığı dil nedeniyle uluslararası alanda yalnızlaştığını ifade eden Nacho Sanchez Amor, Türkiye’nin mevcut tavrı nedeniyle tek dostu olarak Azerbaycan’ın kaldığını söyledi.

Amor, konuşmasında Türkiye’nin uluslararası alanda agresif ve tehditkar bir dil ve ton kullanmaktan kaçınmasının aslen kolay olacağını dile getirdi ve bunun yapılması gerektiğine işaret etti.

İnsan haklarıyla ilgili bir diğer konunun da tutuklu gazeteciler ve LGBTİ+ üyeleri olduğunu kaydeden Amor, “Diyarbakır’da gazeteciler mesleki faaliyetleri nedeniyle hakim karşısına çıkacak. Gazetecilere LGBTİ+ üyelerine, her alandan aktivistlere yönelik tacizlerin devam ettiği çok örnek var. Türkiye, AB’ye girmekle ilgili sürece dahil olmak istiyorsa bu hususu dikkatlice çözmeli” ifadelerini kullandı.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Türkiye raporundan da bahseden AP Türkiye Daimi Raportörü Amor, raporun kaleme alınma amacının, ilişkilerin sürdürülebilir olması olduğunu aktardı. Raporun Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği için yazılmadığını kaydeden Amor, “Eğer Türkiye AB'ye iyi bir komşu olmak istiyorsa rehber Borrell'in raporu. Eğer AB üyesi olmak istiyorsa, rehberi AP'nin raporu olacak” diye konuştu.

voa