Adalet Bakanı İzmir Adliyesi’ne de müfettiş gönderecek mi?

HSK, neden sadece İstanbul Anadolu Adliyesi’ne müfettiş gönderiyor?

Adalet Bakanı İzmir Adliyesi’ne de müfettiş gönderecek mi?

YUSUF İNAN YAZDI...

Adalet Bakanı İzmir Adliyesi’ne de müfettiş gönderecek mi?

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) gönderilen ihbar dilekçesinde bahsedilen iddialarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Bahse konu olan iddialarla ilgili HSK'nın ilgili dairesince gerekli inceleme ve soruşturmanın başlatıldığını duyuran Adalet Bakanı Tunç, verilen izin üzerine HSK Teftiş Kurulunca müfettiş görevlendirildiğini söyledi.

Bakan Tunç sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Hakimler ve Savcılar Kurulu, Anayasa ve mevzuatımızdan aldığı yetki ile bahse konu iddiaları titizlikle araştıracak, yapılacak inceleme ve soruşturma sonucunda gerekli işlem tesis edilecektir. Somut delillerle ortaya konulan ve suç teşkil eden hiçbir iş ve eylem karşılıksız kalmayacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bununla birlikte; söz konusu ihbar dilekçesi ile gündeme getirilen bazı iddialarla ilgili olarak genelleme yapıp adaletin tecellisi için fedakarca çalışan yargı teşkilatımızın tüm mensuplarını töhmet altında bırakacak ve adalete güveni zedeleyecek açıklamalar ve yorumlardan kaçınmak gerekir. İster yargı içinden ister dışından; yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili olarak yanlış tutum ve davranışlara tevessül edenlere asla müsaade edilmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç’u kutlamak gerekir. Ancak İstanbul Anadolu Adliyesi’nde ortaya çıkan rüşvet çarkı Türkiye'deki diğer adliyelerde yok mu?

HSK, neden sadece İstanbul Anadolu Adliyesi’ne müfettiş gönderiyor?

Benzer durum İzmir Adliyesi'nde de var.  İzmir'deki FETÖ Borsası haberlerini hatırlayınız. Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş'un öldürülmesini hatırlayınız.

Hakimler ve Savcılar Kurulu, İzmir eski Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato’ya “FETÖ Borsası” gerekçesiyle yer değiştirme cezası verdi. Bato’nun bir cinayetin perde arkasındaki isimlerden biri olduğu da iddia edilmişti. Bakınız...

Bunlar da benim yaşadıklarım:

İzmir Cumhuriyet Savcısı S.Ö  hukuka aykırı kırmızı bülten çıkardı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a kumpas kurdu. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı itibarsızlaştırdı, terör örgütlerine yardım etti, HSK bu konuda yapılan ihbar ve şikayet ile ilgili suç unsuruna rastlamadık diye cevap gönderdi.

Savcı S.Ö iddianamede tahrifat yaptı, HSK kendisine gönderilen ihbar ve şikayet dilekçesine işlem yapmadı.

İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı duruşma tutanaklarında tahrifat yaptı. Dosyada tahrifat yaptı. HSK, Adalet Bakanlığı üzerinden gönderilen ihbar ve şikayet dilekçesine işlem yapmadı.

Ak Parti kurucusu bir gazeteci, hiçbir suç ve suç kanıtı olmamasına rağmen, 5 yıl 3 ay 5 gündür Ukrayna’daki evine ve ailesine gidemiyor.

İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi  hukuksuz olarak 10 ay 19 gün hapis yatırdıktan sonra, “Bu dosya ile sana ceza veremeyiz, az bir ceza verilmezse, bizim başımız belaya girecek” dedikten sonra yine hukuksuz olarak  yurt dışına çıkış yasağı koydu.

4. Yargı Paketi yurt dışı çıkış yasağı ile ilgili düzenleme yaptı. Yurt dışı çıkış yasakları sınırsız olamaz, dedi. İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi, çıkarılan yasaya rağmen, 5 yıl 3 ay 5 gündür hukuka ve yasalara aykırı olarak yurt dışı çıkış yasağında ısrar ediyor.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, temyiz dilekçesini işleme koymadı. Israrlar neticesinde bir ay gecikmeli olarak dilekçe sisteme girildi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a soruyorum.

İzmir Adliyesi’ne de müfettiş görevlendirecek misiniz?

Hukuk ihlallerinin soruşturulması için talimat verecek misiniz?

Müfettiş görevlendirmeyecekseniz, yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması için 500 bin lira para bulmak için çalışmalara başlayacağım!

500 bin lira.

Benim gibi emekli biri için büyük para.

Ne yapayım, babamdan kalan tarlaları mı satayım?

Bankalardan kredi mi çekeyim?

Hangi hakim ve savcı rüşvet çarkının içinde ise onları bulayım.

Rüşvetçi hakim ve savcılara 500 bin lira verip, hukuka aykırı olarak konulan yurt dışı çıkış yasağını kaldırtayım.

5 yıl 3 ay 5 gündür gidemediğim evime, aileme, çocuklarıma gideyim.

Ben adalet tecelli edecek diye sürekli avukatlara dilekçe yazdırdım.

Devletin tüm kurumlarına dilekçe gönderdim. 

CİMER'e ihbar ve şikayette bulundum. 

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurdum. 

Olmadı, 

Yargıtay'a temyiz dilekçesi yazdım. İki kez Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptım.

AYM, ilkini incelemeden REDDETTİK diye cevap yazdı. İkincisi, acil kodu ile yazılmış olmasına rağmen, 1 yıl 6 ay 2 gündür gündeme alınmadı.

Avukatlara iki yıllık emekli maaşımı verdim.

Meğer ben yanlış yoldaymışım!

Meğer adalet başka türlü sağlanıyormuş!

İstanbul Anadolu Başsavcılığı çürümüş adalet sistemini HSK’ya ihbar edince öğrendim.

Adaletin rüşvetle sağlandığını bilmiyordum.

Bilseydim, ne yapar eder, borç bulur çocuklarımı Ukrayna’da savaşın içinde bırakmazdım.

İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, “Bu dosya ile sana ceza veremeyiz, az bir ceza verilmezse bizim başımız belaya girecek” deyince çok şaşırmıştım. Sayın mahkeme başkanı bu sözleriyle para bul da gel mi demek istemişti, anlayamadım.

Avukatların kapısını aşındırdım.

Sürekli dilekçe yazdım. 

Ben dilekçe yazıyorum, İzmir 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yasaları hatırlatıyorum. Hukuku çiğnemeyin, yurt dışı çıkış yasağını kaldırın, diyorum. Onlar da her defasında REDDEDİLDİ diye cevap yazıyorlar.

20. Ağır Ceza Mahkemesi de tüm itirazlara aynı kopyala yapıştır cevap veriyor.

Meğer işin sırrı başkaymış, ben anlamamışım.

Benim anlayışsızlığım yüzünden beşikteki çocuklar yaklaşık 6 yıl babasız kaldı.

Coronavirus günlerinde aç kaldı.

Rusya, Ukrayna’yı işgal etti. Çocuklarım savaşın içinde, bombaların altında yaşamak zorunda kaldı.

Ben hala adalet tecelli etsin diye dilekçe yazıp, hakimleri yasalara uymaya davet ediyorum.

Çok safmışım, bilemedim!

Ailemden ve çocuklarımdan özür dilerim.

Anlayışsızlığım yüzünden onları Ukrayna'da şehir dışında ıssız bağ evinde çaresiz bıraktım.

Hayatlarını tehlikeye attım!

Minik kızlarım Elif ve Ayşe'den tekrar özür dilerim!

Hakimlere ve savcılara rüşvet vermeyi akıl edemedim,  hayatlarını tehlikeye attım.

Güzel kızlarım,  sizi sığınaklarda yaşamak zorunda bıraktığım için beni affedin!

FOTO: Ukrayna - Elif ve Ayşe  Ukrayna'da sığınakta...

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

E-Mailgundem@sehitlerolmez.com