Avrupa Birliği'nden ABD'ye 'Ukrayna savaşından kar etme' suçlaması

Çifte darbe iddiası

Avrupa Birliği'nden ABD'ye 'Ukrayna savaşından kar etme' suçlaması

Avrupa Birliği'nden ABD'ye 'Ukrayna savaşından kar etme' suçlaması 

Avrupa, ABD'yi savaşı kar elde etme aracına çevirmekle suçluyor. Rusya Lideri Vladimir Putin'in savaşı, Batı birliğini yok etmekle tehdit ederken, AB yetkilileri, aşırı yüksek gaz fiyatları, silah satışları ve ticareti nedeniyle ABD Başkanı Joe Biden'ı eleştiriyor.

Üst düzey Avrupalı ​​yetkililer, Joe Biden yönetimine öfkeli ve şimdi AB ülkeleri acı çekerken Amerikalıları savaştan bir servet kazanmakla suçluyor.

Üst düzey bir yetkilinin POLITICO'ya verdiği demeçte, "Gerçek şu ki, bu savaştan en çok kazanç sağlayan ülke ABD çünkü daha fazla gaz satıyor ve bunu daha yüksek fiyatlara satıyorlar. Bunun yanı sıra çok daha fazla silah satıyorlar" dedi.

Başka kurumlardaki yetkililer, diplomatlar ve bakanlar tarafından açık ya da gizli şekilde desteklenen bu türden yorumların sayısı sürekli artıyor. 

Çifte darbe iddiası

Üst düzey AB yetkilisi, ABD sübvansiyonlarından kaynaklanan ticaret kesintilerinin ve yüksek enerji fiyatlarının Avrupa'ya çifte darbe oluşturduğunu söyledi. Bu durumun hem savaş çabalarını hem de transatlantik ittifakı zedeleme riski taşıdığını savunarak, "Gerçekten tarihi bir kavşaktayız. Amerika, birçok AB ülkesinde kamuoyunun değişmekte olduğunu anlamalı” dedi.

AB'nin Dışilişkiler Yüksek Temsilcisi Josep Borrell de POLITICO'ya verdiği röportajda, Washington'u Avrupa'nın endişelerine yanıt vermeye çağırdı:

"Amerikalılar - dostlarımız - bizim üzerimizde ekonomik etkisi olan kararlar alıyorlar."

ABD ise Avrupa'nın eleştirilerini yersiz buluyor. Biden'ın Ulusal Güvenlik Konseyi'nden bir sözcü, "Avrupa'da gaz fiyatlarındaki artışın nedeni Putin'in Ukrayna'yı işgali ve Putin'in Avrupa'ya karşı enerji savaşıdır" dedi.

ABD'den Avrupa'ya sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatının büyük ölçüde artmış olmasının ABD'nin suçu değil aksine Avrupa'nın bir aletrnatife sahip olmasından kaynaklandığını belirten sözcü, "Bu şekilde Avrupa'nın Rusya'dan uzaklaşma ve bağımlılığını kesme fırsatı yakaladığını" söyledi. 

Yeşil sübvansiyonlar sorun yarattı

İki taraf arasında son haftalardaki en büyük gerilim noktası, Biden'in yeşil sübvansiyonları ve vergileri oldu.

Bu sübvansiyonların haksız yere ticareti AB'den uzaklaştırdığını ve Avrupa endüstrilerini yok etmekle tehdit ettiğini söyleyen Brüksel, Washington şimdiye kadar geri adım atma belirtisi göstermediği için de sesini yükseltmeye başladı. 

Avrupalıların ABD gazına ödediği bedel, Amerika'daki fiyatının neredeyse dört katı. Amerikan yapımı askeri teçhizat siparişlerinde de ciddi bir artış var.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da yüksek Amerikan gazı fiyatlarının "dostça" olmadığını söyledi ve Almanya'nın ekonomi bakanı Washington'u daha fazla "dayanışma" göstermeye ve enerji maliyetlerini düşürmeye yardımcı olmaya çağırdı.

Avrupa da kendi sübvansiyonlarını planlayacak

Brüksel'deki yetkililer, Avrupa endüstrilerini çöküşten kurtarmak için acil bir savaş sübvansiyonu için planlar hazırlarken, AB ticaret bakanları konuyu cuma günü tartışacak.

Hollanda Ticaret Bakanı Liesje Schreinemacher, "ABD'nin 'Enflasyonla Mücadele Düzenlemesi' çok endişe verici. Bu tür sübvansiyonların Avrupa ekonomisi üzerindeki potansiyel etkisi çok büyük." dedi.

Avrupa Parlamentosu'nun transatlantik ilişkilerden sorumlu yetkilisi Tonino Picula da "ABD, ne yazık ki korumacı ve ABD müttefiklerine karşı ayrımcılık yapan bir politika izliyor" dedi.

Amerikalı yetkililer ise fiyat belirlemesinin özel piyasa kararlarını yansıttığını ve herhangi bir ABD hükümet politikası veya eyleminin sonucu olmadığını vurguluyor. 

İddia o ki çoğu  zaman ihracat ve ithalat fiyatları arasındaki fark; ABD LNG ihracatçılarından değil, AB içinde gazı yeniden satan şirketlerden kaynaklanıyor. Örneğin, uzun vadeli ABD gaz sözleşmelerinin en büyük Avrupalı ​​sahibi, Fransa'nın TotalEnergies şirketi. TotalEnergies başta olmak üzere Avrupalı gaz şirketleri son 6 ayda rekor karlar açıkladı. 

ABD liderliğindeki küresel LNG arzındaki artış, Avrupalı ​​müttefiklerin ve ortakların kış öncesinde depolama seviyelerini tam kapasiteye getirmelerine yardımcı oldu ve savaşın etkileri konusunda ciddi bir katkı sağladı. 

Müttefik mi değil mi?

Washington yeşil endüstrileri desteklemek için 369 milyar dolarlık bir endüstriyel sübvansiyon planını açıklayana kadar aslında bu konular fazla sorun edilmiyordu. Ancak sübvansiyon planı Brüksel'i tam bir panik moduna soktu.

Bir AB diplomatı, "Enflasyonla Mücadele Düzenlemesi her şeyi değiştirdi. Washington hâlâ müttefikimiz mi değil mi?" diye konuştu.

Biden için bu düzenleme aynı zamanda iklim krizi ile mücadele tarihi bir adım. Ancak AB bunu farklı görüyor. Fransa dışişleri bakanlığından bir yetkili, bunlar "rekabeti bozacak ayrımcı sübvansiyonlar" dedi.

Ticari konularda güven krizi

AB, Avrupa endüstrisinin Amerikan rakipleri tarafından yok edilmesini önlemek için büyük bir sübvansiyon paketi hazırlıyor. Alman parlamenter Reinhard Bütikofer, "Bu ilişkide ticari konularda güven krizi yaşıyoruz" dedi.

Fransız MEP Marie-Pierre Vedrenne ise "Bir noktada, kendimizi savunmanız gerekiyor. Güç mücadeleleri dünyasındayız. Bilek güreşi yaptığınızda, kaslı değilseniz, hem bedenen hem de ruhen hazırlıklı değilseniz kaybedersiniz." şeklinde konuştu.

Savunma sektöründe de rahatsızlık büyüdü

Perde arkasında, Amerikan savunma sektörüne akan para konusunda da artan bir rahatsızlık var.

ABD, savaşın başlangıcından bu yana 15,2 milyar dolardan fazla silah ve teçhizat sağlayarak Ukrayna'ya açık ara en büyük askeri yardım sağlayan ülke oldu. Borrell'e göre AB şimdiye kadar Ukrayna'ya yaklaşık 8 milyar Euro askeri teçhizat sağladı.

Müttefiklerin silah ve teçhizata yönelik taleplerinde artışın devam edeceği düşünüldüğü için Pentagon şimdiden silah satışlarını hızlandırmak adına yeni bir yol haritası geliştiriyor.

EURO NEWS