Genç evlilik mağdurundan arşı titreten feryat: Sesimizi duyun artık!

Genç evlilik çıkmazı, üzüyor, mağdur ediyor

Genç evlilik mağdurundan arşı titreten feryat: Sesimizi duyun artık!

Mahinur Bilmez adlı vatandaş'ın feryadı yürekleri dağlarken 'Kadına şiddet'in bir başka boyutu gözler önüne serildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 15-20 günde oyuncuların mağduriyetinin giderilmesiyle övünülmesine rağmen AK Parti hükümetinin hala mağdurlara kulak tıkaması tepkilere neden oluyor.

Feminist ve sözde kadın hakları dernekleri tarafından dayatılan yasalarla genç yaşta evlenen eşlere devlet eliyle yapılan zulüm, yüreklerleri dağlamaya devam ediyor. 

Kadına şiddetin feminist hali

Genç evlilik mağduru Mahinur Bilmez adlı vatandaşın feryadı, eşleri cezaevine atılarak kadına şiddetin feminist halini gözler önüne serdi. 

"Tek suçumuz erken evlenmek"

Erken evlenmesi nedeniyle 'cinsel istismar' suçuyla eşi hapse atılan genç kadın Mahinur Bilmez, paylaştığı bir videoda, yaşadığı mağduriyeti anlattı ve "Benim eşim sapık değil, tek suçumuz erken evlenmek" feryadında bulundu.

"9 yıl boyunca bana tek kötü söz söylemedi"

 

Hükümetten yardım isteyen Bilmez, eşinin kendisine bir fiske bile vurmadığını dile getirdi. Kadının beyanı, sadece boşanmak üzere kullanılan feminazi yasalar, 9 yıllık evliliğinin mutlu bir şekilde geçtiğini beyan eden genç kadına işletilmemesi ise dikkat çekiyor.

"Tecavüzcülerle aynı koğuşta yatmasını kaldıramıyorum"

Eşinin tecavüz suçu işlemiş sapıklarla aynı koğuşta kalmasını kaldıramadığını söyleyen Bilmez, "Eşim sapıklarla, tecavüzlerle aynı koğuşta kalıyor. Canilerle birlikte aynı havayı soluyor. Bu durumu inanın kaldıramıyorum" şeklinde konuştu.

"Dışarıda bir başıma kaldım"

Eşinin cezaevine girmesiyle hayatla tek başına mücadele etmek zorunda kaldığını söyleyen Bilmez, "Ben dışarıda bir başıma kaldım. Hem böyle bir zamanda kadın başıma ayakta kalmaya çalışıyorum hem de cezaevindeki eşime bakıyorum" dedi.

Beni nikahlı eşimden koruyanlar, dışarıdakilerden koruyabiliyor mu?

Feminist yasaları dayatan sözde kadın hakları derneklerine ve hükümete seslenen mağdur kadın, "Eşimi cezalandırarak beni korumaya çalıştığını söyleyenlere sesleniyorum; resmi nikahlı eşimden beni koruyanlar, dışarıdaki insanlardan beni koruyabiliyor mu? Eşim 3 senedir cezaevinde yatıyor. Daha önümüzde bu kadar bir süre daha var. Ben daha nasıl ayakta kalırım, inanın bilmiyorum" dedi.

"Gitmediğimiz kapı kalmadı, sesimizi duyun artık"

Tükendiklerini ve psikolojilerinin bozulduğunu da söyleyen Bilmez, hükümete seslenerek "Ne olursunuz artık yardım edin. Sesimizi duyun, çok yorulduk. Eşim bana tek bir kötü söz söylemiş insan değil. Dışarıda zaten çok zorluklar çekiyoruz. Böyle bir zamanda kadın başına ayakta kalmak inanın çok zor. Sesimizi duyurmak için gitmediğimiz kapı kalmadı. Sesimizi bir türlü duyuramıyoruz." dedi.

Zor soru: Mutlu bir yuva kurmuşken eşimi hapse atmanın anlamı nedir?

Severek yuva kurduklarını ve mutlu olduklarını belirten ve kilit bir soru soran Mağdure genç kadın, "Bizle severek yuva kurmuş insanlarız. Cinsel istismar mağduru değiliz. Genç yaşta evlilik mağduruyuz. Bizler bunun suç olduğunu bilmeden aile kurduk, yuva kurduk. Üzerinden 9 sene gibi bir süre geçmiş, mutlu bir yuvamız varken eşimi cezaevine atmanın anlamı nedir?" dedi.

Hükümeti bu çığlıklara neden kulak tıkıyor?

AB fonundan beslenerek aile kurumunu yıkmaya çalışan feminist derneklerin dayatmasıyla binlerce genç yaşta evlilik mağduru varken AK Parti hükümetinin hala bu çığlıkları duymazdan gelerek harekete geçmemesi tepkiyle karşılanıyor.

 

YENİ AKİT