Sarayda bir başka Erdoğan: Hasan çaylar nerede kaldı?

Kefir de ikram edildi

Sarayda bir başka Erdoğan: Hasan çaylar nerede kaldı?

Sarayda bir başka Erdoğan: Hasan çaylar nerede kaldı?

HİLAL KÖYLÜ YAZDI

AK Parti’nin 31 Mart seçim yenilgisinden hemen sonra kurmaylarına “Halkla aramızdaki duvarı yıkın” talimatı veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi de imaj tazelemeye kararlı. 3 Nisan akşamı iftardan sonra bir alışveriş merkezinde kafede gençlerle oturan Erdoğan bu kez saraydaki kabine toplantısı sonrasında kendisini izleyen muhabirlere “Gelin beraber yürüyelim. Fotoğraf çektirelim” sürprizi yaptı. Erdoğan, terasta gazetecilerle sohbet ederken yanında yardımcısı Cevdet Yılmaz ve kabine üyeleri dahil neredeyse tüm A takımı da vardı. Erdoğan, özel kalemi Hasan Doğan’a “Hasan çaylar nerede kaldı” derken, muhabirler şaşkındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndaki basına açık programlarını sadece Cumhurbaşkanlığına akredite gazeteciler izleyebiliyor. Bu akreditasyona sahip olmanın bile Ankara’daki “yandaş basın-muhalif basın” ayrımıyla ilgili tartışmaları sürekli körüklediği taraflarca kabul edilse de, uygulamada henüz en ufak bir değişikliğe gidilmediği biliniyor.

“Bizi ufak değişiklikler kesmez, büyüğü lazım” düşüncesinde olsa gerek; Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün kendince ve kendini izleyen muhabirlerce “büyük bir değişiklik” yaptı. Ortada bir yenilik var ama bunun bir değişim olup olmayacağını da zaman gösterecek.

Peki ne yaptı Erdoğan?

Gördüklerini, yaşadıklarını tüm samimiyetiyle anlatan Cumhurbaşkanlığı muhabiri arkadaşlarım dünkü kabine toplantısı sonrasında Erdoğan’la sürpriz bir şekilde Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya gelip, sohbet ettiklerini söylüyor. Sanki her saniyesi ince ince işlenmiş, düşünülmüş bir sohbet, saray terasında minik bir gezinti, fotoğraf çektirmeler, çay, kahve ve hatta kefir içmeler.

Her şey Erdoğan’ın 31 Mart sonrası yepyeni bir imajla gündem olmak istediğine işaret ediyor. Bakınız, şeytan ayrıntılarda gizli.

Günde 5 bin adım, haftada bir basket maçı

Erdoğan, kabine toplantısı sonrası salondan ayrılmak için ayağa kalkan muhabirlerin çıkış yaptığı kapıya doğru, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve kabine üyeleriyle ilerliyor. Erdoğan’la aynı noktada buluşan muhabirler “Bizi gördü, geldi. Sohbete başladı” diyor Erdoğan için. Erdoğan, “Gelin fotoğraf çektirelim” dediğinde sarayın önüne geçiliyor toplu fotoğraf çekimi için.

Fotoğraf çekimi sonrası Erdoğan, muhabirlerle sohbete devam ediyor. Zaman buldukça sarayda kabine toplantılarının da yapıldığı çalışma alanından çıkıp, konutuna doğru yürüdüğü hatırlatılıyor. Bu yürüyüşün 10 bin adım olup olmadığına dönük konuşmalar sürerken, “Yok ben günde 5 bin atıyorum” diyor.

Erdoğan, günlük 5 bin adım rutinini söyledikten sonra her hafta basket maçı yaptığını anlatıyor: “Cevdet Bey karşı takımda. Her hafta kaybediyor. Benim takımda Hidayet var.”

Hidayet; ünlü basketçi Hidayet Türkoğlu.

Kefir de ikram edildi

Muhabirler etrafında Erdoğan’ın. Oldukça kalabalık etrafı. Sohbet ediliyor. Telefonlar, ses kayıt cihazları kapalı. Sohbetlerde bunlar rutin kurallar elbette. Cumhurbaşkanlığı kameraları kaydediyor sohbeti.

Erdoğan, “Haydi yürüyelim beraber. Size biraz burayı gezdireyim” diyor gülümseyerek. Havuz geçiliyor, seyir terasına doğru yürüyüş yapılıyor topluca. Muhabirler kafalarındaki soruları soruyorlar. Soruları ve yanıtları tam duyanlar var, duyamayanlar var. Muhabirler, Cumhurbaşkanlığı kameralarından alınacak ses ve görüntülerin kendileriyle paylaşılmasını istiyor. İstedikleri gibi de oluyor zaten. Evet, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da orada.

Erdoğan, seyir terasına doğru yürüyüş sırasında Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın “çay-çorba” ikram edeceğini de söylemeden geçemiyor. Seyir terasının önüne gelindiğinde Doğan’a “Getirmiyor musun? Hasan, nerde kaldı çaylar” diye soruyor.

Sadece çay gelmiyor tabii. Çay, kahve, bitki çayı, meşrubat, kefir de geliyor. Herkes istediğini içiyor. Gazeteciler bakanlara istediğini soruyor. Herkes istediğiyle sohbet ediyor. Tam bir kaynaşma ortamı.

Nasıl olduğunu sorduğum ve objektifliğine, sağduyusuna güvendiğim her arkadaşım “Erdoğan ve bakanlar çok sempatikti. Rahat rahat sohbet ettik. Bu sohbetlerin devamı gelir” diyor.

Peki niye oldu bu sohbet? Bütün yanıtlar aynı yola çıkıyor: Cumhurbaşkanı Erdoğan halktan kopuk eleştirisine yanıt veriyor. Halktan kopuk olmadığını, halkın içinde olduğunu göstermek istiyor.

Bakalım, bu organizasyonlar nasıl devam edecek? Erdoğan gerçekten halkın içinde imajını güçlendirebilecek mi? Gazetecilerle daha sık bir araya gelecek mi? Dahası yandaş-muhalif gazeteci ayrımını ortadan kaldırabilecek mi? Bu sohbetlere, uçağına demirbaş gazetecilerin yanında başka gazetecileri ekleyebilecek mi?

İşte şimdi hem AK Parti hem de muhalefet kulislerinde bu sorular soruluyor. Soruların da bir özeti var: Gerçek bir imaj çalışmasından mı söz ediyoruz, yoksa göstermelik mi?

HİLAL KÖYLÜ / SERBESTİYET