Yabancı sermaye dedimse, bu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkemize davet ettiği uluslararası sermayedir:
“Buradan bir kez daha yerli ve uluslararası yatırımcılara ülkemize güvenmeleri ve süratle yeni yatırımlara başlamaları çağrısında bulunuyorum… Kalkınmayı, refahı ve istikrarı sağlamanın en önemli yollarından birinin hukuk devleti ilkesi olduğunu biliyoruz.” (13 Kasım)
Evet, doğru…Ekonomi bir aşamaya geldikten sonra, daha ileri gitmenin yolunun hukuktan geçtiğini artık herkes söylüyor.
İktidar ekonominin teknik dümenlerinin başına Naci Ağbal ve Lütfi Elvan’ı atayarak, acı ilaçtan bahsederek, hukuk devleti vurgusu yaparak reform umudu yarattı.
Hele Adalet Bakanı Gül de sık sık yaptığı gibi güzel vecizelerle konuşunca hukuk reformu olacak beklentisi doğmuştu…
Hele de başına saksı düşmüş gibi HSK birdenbire Osman Kavala dosyalarını isteyince, hukuk reformu beklentisi daha bir güçlenmişti.
İlk tereddüt Erdoğan’ın “faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur” sözünü tekrarlamasıyla başladı. Bu sözün bilimsel referansları hiç gösterilmediği gibi ekonomiyi krize sokan politikalar da aynı sözle yürütüldüğü için piyasalarda “ne değişecek?” tereddüdü doğdu.
Arınç istifa etti, zaten hukuk konusunda uzun süre birlikte yürümeleri mümkün değildi.
Yürütme erkinin başı olan Cumhurbaşkanı’nın “görülmekte olan davalar” hakkında hüküm ifade eden konuşmaları, uluslararası hukuk kurumlarında yargıya baskı olarak kaydedilmektedir.
Bu yüzden “refahı ve istikrarı sağlamanın en önemli yollarından birinin hukuk devleti ilkesi olduğunu biliyoruz” demesi, Erdoğan’ın kendisinin beklediği kalıcı bir pozitif etki yaratmıyor.
Halbuki sermayeyi de oralardan bekliyoruz.
Üstelik, Osman Kavala hakkında 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18 Şubat 2020 günlü kararı var. Kararda, Kavala’nın, Açık Toplum Vakfı’nın ve Anadolu Kültür A.Ş’nin “Gezi olaylarını finanse ettiğini gösteren herhangi bir delil sunulmadığı… Gezi eylemlerini finanse ettiği şeklindeki iddianın soyut ve havada kaldığı” yazılıdır. MASAK raporunda da durum böyledir. (Karar No: 2020/34, sf. 314, paragraf 5.)
Mesele Kavala’nın şahsı değil. Bu dosyada Türkiye’de hukukun durumu kısa bir tarihçe gibi görmek mümkündür. Ondan dolayı simge niteliğindeki dosyalardan biridir.
Ekonomik krizin yanlış iktisat politikaları kadar hukuk ihlallerinden da kaynaklandığı görülmüş olmalı ki ekonominin teknik yönetimi değiştirilmiş; acı ilaç denilmiş, hukuk vurgulanmıştı…
Bu satırlar yazılırken dolar yine 8 lirayı görmüştü, 7.9’larda dolaşıyordu.
Faiz artışı boşa gittiğinden değil, reform ümidi zayıfladığından…
TAHA AKYOL / KARAR
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Editor Kasım 3, 2019 0
Editor Mayıs 28, 2021 0
Editor2 Nisan 13, 2024 0
Editor2 Nisan 11, 2024 0
Editor Kasım 30, 2019 0
Editor2 Nisan 19, 2024 0
Editor2 Nisan 19, 2024 0
Editor2 Nisan 19, 2024 0
Editor Kasım 2, 2020 0
JAMES BOND İLK KEZ İSTANBUL’DA
Editor Mayıs 16, 2020 0
Birlik ve beraberlik vurgusu
Editor Nisan 2, 2020 0
RÜŞTÜ REÇBER’İN SAĞLIK DURUMU İYİYE GİDİYOR
Editor Şubat 25, 2021 0
Şu anda reel bir ekonomik bozulmaya işaret etmediğini...
Editor Ağustos 23, 2019 0
İktidar medyasında kriz büyüyor!
Editor Kasım 5, 2020 0
65 yaşındaki Burhan Kuzu'nun ölümüyle ilgili çarpıcı bir iddia ortaya atıldı.
Editor Temmuz 21, 2020 0
“Renkleri ve gökkuşağını kirlettiler”
Editor Ağustos 30, 2020 0
‘KOPENHAG KRİTERLERİ ÇOK ÖNEMLİ’
Editor Şubat 18, 2020 0
Donald Trump, “Sert adamlarla daha iyi iş çıkarıyorum