Ukrayna'nın savaştaki kayıplarının 70 bine dayandığı değerlendiriliyor: ‘Morgdaki ölülerden af diliyorum’

‘Morgdaki ölülerden af diliyorum’

Ukrayna'nın savaştaki kayıplarının 70 bine dayandığı değerlendiriliyor: ‘Morgdaki ölülerden af diliyorum’

Ukrayna'nın savaştaki kayıplarının 70 bine dayandığı değerlendiriliyor: ‘Morgdaki ölülerden af diliyorum’

Rusya ile savaş sürerken Ukrayna’nın verdiği kayıpların sayısında keskin bir artış olduğu söyleniyor. Ukraynalı yetkililer ölü sayısını açıklamayı devlet sırrı diye reddederken, kimliğini açıklamayan ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri ölü sayısının 70 bine yaklaştığını tahmin ediyor.

BBC Muhabiri Quentin Sommerville, ülkenin doğusundaki cephe hattında, her gün yeni gelen ölülerin sayımı yapılan bir morgdan izlenimlerini yazdı

----------- ------------

Ülkenin doğusundaki Donetsk’de, cephe hattı yakınlarındaki tuğla morgda kimliği belirsiz asker cesetleri yığılmış durumda.

26 yaşındaki Margo burada her gün ölülerle konuştuğunu söylüyor.

Margo, “Garip gelebilir ama öldükleri için onlardan özür dilemek, bir şekilde onlara teşekkür etmek istiyorum. Sanki beni duyuyor ama bana yanıt veremiyorlar” diyor.

Margo, morgun dışındaki üstü kağıtlarla dolu masada, eline kalem almış oturuyor. Ukrayna savaşında ölenlerle ilgili detayların kaydını tutmak, onun işi.

Ukrayna, savaşta ölenlerin sayısına dair resmi bir açıklama yapmıyor. Ukrayna silahlı güçleri, savaşta ölenlerin sayısının devlet sırrı olduğunu söylüyor ancak Margo, kayıpların ne kadar fazla olduğunu gözleriyle görüyor.

'En zoru daha 20'sine basmamış gençleri görmek'

Lviv'deki bir mezarlıkta her mezarın başında bir Ukrayna bayrağı dalgalanıyor.

New York Times gazetesinin ABD’li yetkililere dayandırdığı haberine göre savaşta ölen Ukrayna askeri sayısı 70 bine, yaralı sayısı da 120 bine yakın.

Yalnızca yarım milyon askerden oluşan Ukrayna ordusu için bu denli büyük bir kayıp oldukça sarsıcı.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre bugüne kadar savaşta 9 binden fazla sivil de öldü.

Morg çalışanı Margo’nun sağ kolunda, bir anne ve çocuğun resmedildiği bir dövme var; aynı zamanda oğlunun doğum tarihi de dövme olarak kolunu kazılı.

Üzerinde “Ben Ukraynalıyım” yazan siyah bir t-shirt var. Tırnaklarını ise Ukrayna bayrağının renklerine boyamış. “En zoru, henüz 20 yaşına basmamış ölü bir genç adamın getirildiğini görmek. Onlar kendi toprakları için savaşırken öldürüldüler” diyor.

Margo için en zoru, partnerinin bu morga getirildiği gündü. 23 yaşındaki Andrii 29 Aralık 2022’de bir çatışmada ölmüştü.

Margo bu ölüm sonrası sonra savaşta hayatını kaybedenlere yardım etmesi gerektiğine ikna oldu ve morgda çalışmaya başladı.

Margo, yaptığı işin onu çelik gibi sert bir kadına dönüştürdüğünü söylüyor. Morga getirilen ölü bedenleri görmek ne kadar zor olursa olsun Margo insanların içinde asla ağlamadığını belirtiyor.

Morgda çalışanlar, doğrudan cepheden getirilen ismi belirsiz askerlerin kimliklerini belirlemeye çalışıyor.

Dışarıdan sırayla ceset torbaları getiriliyor ve içlerinde kimliklerine dair bir ipucu aranıyor. Gelen ilk ceset torbasında gözleri hala açık, kolları dikkatle kucağında katlanmış bir asker yatıyor. Yüzü kesilmiş ve bacağının kenarında da derin bir yara var. Getirilen başka bir cansız bedenin sağ elindeki bazı parmaklar yok. Üniformasının üzerinde kan ve cephedeki çamurların lekeleri duruyor.

Her birinin cepleri, günlük yaşamlarına dair izler bulmak için aranıyor. Anahtarlar, cep telefonları, cüzdanlar, bunların hepsi, kimliği belirsiz ölüleri aileleri ile buluşturmak için birer ipucu. Bir diğer ceset torbasının üzerindeki “kimliği belirlenemeyen” yazısı silinerek siyah bir kalemle üstüne askerin ismi ve çalıştığı askeri birim yazıyor.

Daha fazla ceset torbası ortaya çıkıyor. Sayılarını ise sınırlamalar nedeniyle veremiyorum.

Bir mezarın başında, tek başına ağlayan 31 yaşındaki Oksana duruyor.

Ölen kocasının fotoğraflarına bakıyor. Bu sakallı ve güçlü genç çavuş, ağırlık kaldırma şampiyonuydu. Kasım ayında, İzyum şehri yakınlarında bir Rus helikopterin attığı füze askeri konvoyunu vurduğunda yaşamını yitirdi.

Eşinin gönüllü olarak ülkesini savunmaya savaşa gittiğini söyleyen Oksana, “O, özgürlük düşkünü bir savaşçıydı. Ukrayna ruhunun canlı bir örneğiydi” diyor.

Sarı-mavi yüzlerce Ukrayna bayrağı, her bir mezarın üstünde hafif esen bir rüzgarla dalgalanıyor.

Savaşın üzerinden bir buçuk yıl geçti ve ülkede yas tutmayan aile sayısı çok az.

Yine de savaşma iradelerinden bir şey kaybetmemiş görünüyorlar. Hatta yaşanan kayıplar, zafer kazanma konusundaki kararlılıklarını daha da güçlendirmiş gibi.

Oksana ve kaybettiği eşi Pavlo, savaş zamanı bir anlaşma yapmışlar. Pavlo’nun ölmesi durumunda Oksana orduya katılacağını söylemiş. Genç kadın iki ay önce Bahmut yakınlarında bir insansız gözetleme uçağı birimine katılmış.

Neden bu kararı verdiğini sorduğumda, bir yandan sağ elindeki evlilik yüzüğü ile oynarken, bunun ahlaki görevi olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Onun başladığı şeyi devam ettirmeliydim. Böylece çabaları boşa gitmeyecek.”

Ukrayna Savunma Bakanı Hanna Maliar ölü ve yaralı sayısını paylaşanlar hakkında cezai soruşturma başlatacaklarına dair bir açıklama yaptı. “Neden mi bu veriler gizli?” diyen Maliar, savaşın aktif döneminde düşmanların bir sonraki adımını belirlemek için ölü ve yaralılara dair hesaplardan yola çıktığını ifade etti, “Düşman bu bilgiye sahip olursa, bizim atacağımız sonraki adımları da anlamaya başlayacaktır” diye de vurguladı.

ABD’nin son tahminlerine göre Rusya’nın kayıpları Ukranya'nınkinden de fazla ve 120 bin kişinin öldüğü düşünülüyor.

Ancak Rusya’nın ordusu da nüfusu da işgal ettiği komşusuna göre sayıca çok daha fazla.

BBC TÜRKÇE