Ahmet Taşgetiren Akşener’in çetin sınavı

İyi Parti’nin grup kuramaz hale geleceği kehanetlerinde bulundu.

Ahmet Taşgetiren   Akşener’in çetin sınavı
Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Akşener’in çetin sınavı

-Cumhur İttifakı’nın yüzde 50 artı 1 sıkıntısı vardı. Bu son yerel seçimler dolayısıyla çok açık hale geldi. İstanbul, Ankara gibi sembol iller gitti.

-Sıkıntı, karşıda Millet İttifakı ismiyle bir ittifak oluşmasıydı. CHP’nin, İyi Parti’nin, Saadet’in içinde yer aldığı, HDPnin de resmen ittifak içinde olmasa dahi Cumhur İttifakı karşıtlığı sebebiyle yer yer destek verdiği bir ittifak. İstanbul, Ankara gibi sembol şehirler başta olmak üzere 11 büyükşehir bu ittifak sayesinde kazanılmıştı.

-Bu ikinci ittifak, Cumhurbaşkanlığı seçiminde de oluşabilirse ve yerel seçimlere benzer bir seçmen akışı gerçekleşirse, Cumhur İttifakı için tehlike çanları çalmış demekti.

-Çalışıldı: HDP’nin Cumhur İttifakına karşı yer yer Millet İttifakı adaylarını desteklemesi, ortaya “HDP ile iş birliği” görüntüsü çıkarmaz mıydı ve buradan İyi Parti’ye ya da CHP’nin “ulusalcı” tabanına “Kandi’lin uzantısı bir siyasi hareketle nasıl ittifaka girilir?” sorusu yöneltilirse, bu bir sancı oluşturmaz mıydı?

-Çalışıldı: Meral Akşener’e en tepe noktalardan “Kadınsın Evine dön” ya da “MHP’ye, yuvana dön” anlamlarına gelecek “Eve Dön” çağrıları yapıldı.

-Çalışıldı: Parti içinde kongredeki seçimlerde listeye giremeyenler üzerinden içerden çökertme hamleleri gerçekleşti. (Son operasyon)

-Çalışıldı: Ak Parti grup başkan vekili heyecanlandı, İyi Parti’nin grup kuramaz hale geleceği kehanetlerinde bulundu.

-Meral Akşener diyor ki: “Bütün bunlar oy oranımız yüzde 13 – 15’lere çıktığı için gerçekleşiyor.”

Bu noktada İyi Parti ile ilgili bazı tespitler yapmak gerekiyor: 

-Meral Akşener, Türkiye siyasetinin özellikle 28 Şubat’lı günlerinde dik duruşu ile tanınan bir siyasi kişilikti. Genel Başkanlığı başarıp başaramayacağı noktasında sorular vardı, konuşmaları dikkat çekti, özellikle son zamanlarda sürdürdüğü sokakta halkla ilişkileri kendisine diğer tüm partilerden farklı bir imaj kazandırdı. Açıkçası tuttu Meral Akşener tarzı.

-İşin bir başka boyutu, Ak Parti içinden, geçmişte en tepelerde ciddi sorumluluklar üstlenmiş iki ismin Davutoğlu ve Babacan’ın iki yeni siyasi parti hüviyetinde meydanlara çıkması ve çok güçlü eleştirilerde bulunmalarının getirdiği dinamikti. Bu iki isim Ak Parti’yi iyi biliyor, zaafları tespit ediyor, daha önemlisi, kendilerine özgü dilleriyle Ak Partiye oy veren kitlelerin akabileceği bir alan olmaya çalışıyorlardı.

-Ak Parti için MHP ile ittifak (yüzde 50 artı 1 mahkumiyeti sebebiyle) bir yandan kaçınılmaz bir ilişki niteliği taşıyor, diğer yandan da partinin tüm toplumu kuşatan kimliğini sarsan bir ilişkiye dönüşüyordu. 

Geç gelmiş bir sonbahar soğuğuna rağmen siyaset alanı çok sıcak. İyi Parti kendi içinden çatlatılır mı? Kimi İyi Parti simalarının elinde dolaşan kullanışlı “FETÖ ve HDP iltisakı” iddiaları medya ve yargının kullanımı ile başka boyutlara taşınır mı? Akşener’in 97-98 olayları kaygısı devreye sokulur mu, o zamanın vesayet odaklarının bugünkü versiyonu kimdir, nedir, nerelerdedir bilinmez, ama 97-98’de her türlü bel altı vuruşlara sahne olan Türkiye siyasetini yakından gözlemleyen Akşener için bugün de çetin bir sınavın olduğu muhakkak. Buraya bir not düşmek gerekirse o da Akşener’in yüzde 13-15’lik bir “itiraz”a tekabül ediyor olmasıdır. O da başkalarının çetin sınavı olmalıdır.

AHMET TAŞGETİREN / KARAR