Doğu Türkistan'da kültürel soykırım

'YARIN BİR TÜRKİSTAN OLMAYACAK'

Doğu Türkistan'da kültürel soykırım

Doğu Türkistan'da kültürel soykırım

Doğu Türkistan'da kurduğu onlarca zindan Müslüman Uygurlara işkence yapan Çin, bölgedeki zulmünü bununla da sınırlı tutmuyor. Müslüman toplumun camilerini ve dini simgelerini yıkan Pekin yönetimi Uygurların milli kültürlerini yansıtan geleneksel evlerini de kepçelerle yerle bir ediyor. Yaşananlara karşı dünyayı karşı çıkmaya çağıran zulümden kaçan Uygurlar ise “Bu soykırıma ses vermezsek yarın sahip çıkacağımız bir Doğu Türkistan olmayacak” diyor.

Çin aşırıcılığa karşı mücadele bahanesiyle 2016'dan beri Doğu Türkistan'da başlattığı sistematik zulmünü dünyanın gözü önünde sürdürüyor. Müslüman toplumunun ses çıkarmadığı işkence, cinayet, yıkım ve asimilasyonu artık resmi politikası haline getiren Pekin yönetimi tek tük çıkan cılız tepkileri de ya diplomatik gücünü ya da ekonomik gücünü kullanarak bertaraf ediyor. Müslüman Uygur toplumunun inançlarını yaşamasını da engelleyen Çin camileri yıkıyor, ibadetleri engelliyor, çocuklara Müslüman toplumda verilen isimlerin kullanılmasına izin vermiyor. Çin, çocukları zorla ailelerinden uzaklaştırıyor, milli dil kullanımını kısıtlıyor, kültürel faaliyetleri yasaklıyor ve okulları, dini kurumları, tarihi mekânları yok ediyor.

BİNLERCE YILLIK CAMİLER YIKILDI

Türk ve İslam düşmanlığını sistemli bir şekilde hayata geçiren Çin yönetimi, Doğu Türkistan’daki camileri hedef aldı. 2016 ile 2019 yılı arasında binlerce camiyi yıktı veya eğlence merkezlerine dönüştürdü. Çin'in bölgede uyguladığı internet ve diğer sıkı sansürler nedeniyle bölgeden haber alınamadığı için yüzlerce yıllık camiler ve türbelerin yıkıldığı veya kubbelerinin söküldüğü uydu görüntüleri aracılığıyla tespit edildi.

Uygur Türkü aktivist Bahram K. Sintash tarafından tespit edilen Uydu görüntüleri, Çin yönetiminin Doğu Türkistan'daki camileri nasıl ortadan kaldırdığını bir kez daha ispatladı. Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Australian Strategic Policy Institute'ın (ASPI), uydu görüntülerini analiz ederek hazırladığı rapora göre, Doğu Türkistan genelinde 16 bin cami kısmen yıkıldı ve ağır hasar gördü.

Doğu Türkistan genelinde dini ve kültürel mekanlarda yürütülen yıkıma yönelik hazırlanan rapor, bölgedeki camilerin yüzde 65'inin tahrip edildiğine ya da yıkıldığına dikkat çekti. Raporda, Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetiminin, 2017 yılından itibaren başlattığı faaliyet kapsamında 8 bin 500 camiyi de tamamıyla ortadan kaldırdığı belirtildi.

KAŞGAR'DA ARTIK EZAN DUYULMUYOR

Eski İpek Yolu'nun merkezlerinden biri olan Kaşgar kentinde ise ezanlar artık okunamıyor. Kent sakinleri, bir zamanlar Kaşgar Ulu Camisi başta olmak üzere camilerde okunan ve tüm kentte yankılanan ezan seslerinin kesildiğini belirtiyor.

Halk, önceleri minarelerden yükselen ezan seslerinin turistlerin de ilgi odağı olduğunu ifade ediyor. İçerisinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in devasa portresinin asılı olduğu Kaşgar İdgah Mescidi imamı Cuma Maimaiti, "Kaşgar'da camiler yıkılmadı, hükümetimiz camileri çok iyi bir şekilde koruyor" diye kısa bir açıklama yaptı. Pekin yönetimi ile ilgili olumsuz yorum yapmaları halinde ağır cezaya çarptırıldıkları ifade edilen görevlilerin korktukları için her şeyin 'çok iyi' olduğunu söyledikleri belirtiliyor.

KÜLTÜREL HAFIZA YOK EDİLİYOR

Bununla yetinmeyen Pekin yönetimi bölgenin ileri gelen alimlerini de zindanlara kapatıp katlediyor. Bunların en bilinen örnekleri ise 2017'de mesnetsiz suçlamalarla Türkistan'da Çin zindanlarına atılan ünlü Uygur Türkü şair Abdulla Savut'ın bu yılın başında ölümüydü. Yine Uygur Türkü fikir adamı ve aktivist İlham Tohti, 15 Ocak 2014'te tutuklanarak hakkında müebbet hapis cezası verildi ve Çin hapishanelerine atıldı. Uygur Türklerinin tanınan halk ozanı Abdurrehim Heyit'in de Çin'de bir hapishanede hayatını kaybettiği belirtiliyor.

SIZAN BELGELER DE ORTAYA KOYDU

Öte yandan Çin'in Türkistan'ın kültürün yok etmek için sistematik politika uyguladığı toplama kamplarından sızan belgelerde de ortaya çıkmıştı. Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu tarafından ele geçirilen 2017 tarihli belgeyi değerlendiren Doğu Türkistan'ın önde gelen güvenlik uzmanlarından Adrian Zenz "Belgeler bunun bir çeşit kültürel soykırım olduğunu doğruluyor" diyor. Zenz, Çin hükümetinin başından beri bir plan dahilinde hareket ettiğini vurgulayarak, bunun için her şeyin yapıldığını söylemişti.

'YARIN BİR TÜRKİSTAN OLMAYACAK'

Doğu Türkistan'ın camilerini yıkan, aydınlarını hapseden Çin, bu kez de Uygurların evlerini yok etmeye başladı. Çin hükumeti toplama kamplarına kapattığı Uygur Türklerinin, milli kültürlerini yansıtan geleneksel Uygur Evlerini yıkıyor. Çin zulmünden kaçan Uygurlar ise evlerinin yıkıldığını gösteren görüntüleri paylaşarak dünyayı tepki göstermeye çağırdı. “Bu soykırıma ses vermezsek yarın sahip çıkacağımız bir Doğu Türkistan olmayacak” dedi.

KARAR